Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2009/17477 E. 2010/20154 K. 02.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/17477
KARAR NO : 2010/20154
KARAR TARİHİ : 02.12.2010

MAHKEMESİ :Manavgat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :12.05.2009
NUMARASI :Esas no:2008/243 Karar no:2009/241

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Toplanan delillerden; davalı kocanın tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettirildiği, böylece bu olayların davalı koca tarafından affedildiği en azından hoşgörüyle karşılanmış olduğunun kabulü gerekir. Ayrılık döneminde de davacı kadından kaynaklanan herhangi bir kusurlu davranış kanıtlanamamıştır. Buna karşılık, birlik görevlerini yerine getirmeyen, kumar oynayan, eşini ailesiyle görüştürmeyen davalı kocanın bu kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğini temelinden sarsılmasında tamamıyla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
2-İşi ve geliri bulunmayan davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.02.12.2010(Prş.)