Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2008/12380 E. 2009/14833 K. 22.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/12380
KARAR NO : 2009/14833
KARAR TARİHİ : 22.07.2009

MAHKEMESİ: Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların duruşmadaki beyanları nazara alınarak anlaşmalı boşanmaya karar verilmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.22.07.2009 (Çarş.)
KARŞI OY YAZISI
Tarafların anlaşmalı olarak (TMK m. 166 f. III) boşanmalarına karar verildiği ve hükmün anlaşmalı boşanmanın “fer’i hükümlerinde oluşan çekişme” sebebiyle temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır.
Çekişme nedir?;
Değerli çoğunluk, anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın fer’i hükümlerinde” oluşan bozmaya yönelik temyiz sebebinin hükmün tamamını sakatlamadığı ve hükmün boşanma bölümünün fer’i hükümlere yönelik temyiz davasına rağmen kesinleştiği düşüncesindedir.
Anlaşmalı boşanma davası diğer boşanma davalarından “farklı özellikler” taşımaktadır.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma davalarında hâkimin;
Tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi,
Boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması,
Tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapması durumunda bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.
Açıklanan koşullarda oluşan herhangi bir çekişme/temyiz hükmün “tamamını” sakatlayacağından anlaşmalı boşanma davalarında hükmün “bir bölümünün kesinleştiğini” düşünmek anlaşmalı boşanma davasının doğası ile bağdaşmaz.Başka bir anlatımla boşanmanın “fer’i hükümlerinde oluşan sakatlığa/çekişmeye/temyize rağmen tarafları “anlaşmalı” boşanmış kabul etmek mümkün değildir.
Temyiz davacısının temyiz dilekçesinde boşanmanın “fer’i hükümlerinde anlaşamadıklarını açıkça bildirmesine rağmen “anlaşma varmış” gibi kabulde bulunan değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılma olanağım yoktur.