Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2007/6660 E. 2008/4253 K. 27.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/6660
KARAR NO : 2008/4253
KARAR TARİHİ : 27.03.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı … Türk vatandaşı, boşanmak istediği eşi Heike Kramer …vatandaşı olup, dava Türk Mahkemesinde açılmış, davalı vekili 22.04.2004 tarihli oturumda davalınında boşanmak istediğini bildirmiştir. Bu durum karşısında 2675 sayılı Yasanın 2. ve 13. maddelerinin burada uygulama olanağı bulunmamaktadır. Boşanma kararı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince verilmiş olup, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinden hüküm kurulmadığının belirlenmesine ve davalının vekaletnamesinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 296. maddesine uygun bulunmasına göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanu n yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE oyçokluğuyla karar verildi. 27.03.2008 KARŞI OY Dava, davacı adına vekili avukat … tarafından açılmış ve aynı avukat tarafından takip edilmiştir. Davada davalıyı da avukat Nail Gürman temsil etmiştir.
Taraf avukatlarına ait vekaletname, yabancı memlekette noter tarafından düzenlenmiş, vekaletnamelerin tercümesi de sunulmamıştır. Muhtevaları belli değildir.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 195. maddesi gereğince, yabancı memleketlerde usulü uyarınca yapılan noterlik işlemlerinin altındaki o memleketin yetkili merciinin imza ve mührü, konsolos tarafından onanmış olmalıdır. Böyle bir onama bulunmadığı gibi, 5.Ekim.1961 tarihli …Sözleşmesi uyarınca , belgelerde “apostil” de mevcut değildir. Belgelerin Türkçe tercümesi sunulmadığı için, muhtevaları ve dava vekaleti niteliğinde olup olmadıkları da bilinmemektedir.
Vekille takip edilen davalarda geçerli bir vekaletnamenin varlığı dava koşuludur. Vekaletnamenin aslını veya onaylı örneğini vermeyen vekil, dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir görev yapamaz.(HUMK. m.67/1) Yabancı memlekette düzenlenmiş olan ve Noterlik Kanununun 195. maddesinin aradığı onayı taşımayan, Türkçe tercümesi de sunulmadığı için muhtevası ve dava vekaleti olup olmadığı bilinmeyen bir belgeyi, geçerli vekaletname kabul etmek mümkün değildir. Ortada geçerli bir vekaletname bulunmadığı için vekillere yapılan tebligat da geçerli kabul edilemez ve avukatların “temyizden feragate ilişkin” beyanları hukuki sonuç doğurmaz. Karar, asillere de tebliğ edilmemiştir. Bu bakımdan, ortada, kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Kanun yararına temyizin koşulu gerçekleşmemiştir. (HUMK. m.427/6) Yargıtay C. Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteminin açıklanan sebeple reddi gerekir. Sayın çoğunluğun ret kararına katılmakla birlikte gerekçesine katılmıyoruz.