Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2007/4200 E. 2008/3495 K. 17.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4200
KARAR NO : 2008/3495
KARAR TARİHİ : 17.03.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, boşanma isteğine ilişkin olup, 7.9.2006 tarihinde açılmıştır.
Dosyaya alınan nüfus kaydına göre; davacının Türk vatandaşı, davalının ise, doğumla Türk vatandaşı iken, 403 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince “çıkma izniyle” 16.5.2002 tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kaybettiği, Alman uyruklu olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Vatandaşlığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 29.6.2004 tarihli 5203 sayılı Kanunla (R.G. 6.7.2004 gün ve 25514 sayı) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29. maddesi değiştirilmiş, yapılan değişiklikle; “..doğumla Türk vatandaşı olup da, vatandaşlıktan çıkma izni alanların ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı ergin olmayan çocuklarının, Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik yapma yükümlülüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç ve ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanmaya devam edecekleri..” hükme bağlanmıştır. Davalı doğumla Türk vatandaşı olduğuna göre, sözü edilen değişiklik gereğince Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanacağı ve boşanma davasında “yabancı” muamelesine tabi tutulamayacağı açıktır. Bu durumda dava, “yabancılık unsuru” taşımadığından, 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (1. madde) kapsamına girmemektedir. Bu nedenle uygulanacak yetkili hukukun araştırılması gerekli değildir. Açıklanan sebeple, Yargıtay C. Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği yerinde görülmemiş, isteğin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda gösterilen sebeple Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2008 (pzt.)