Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2007/19916 E. 2009/959 K. 28.01.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/19916
KARAR NO : 2009/959
KARAR TARİHİ : 28.01.2009

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜR Ü :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluguyla karar verildi. 28.01.2009 (Çrş.)

KARŞI OY YAZISI
Boşanmanın eki niteliğindeki istekler konusunda anlaşma sağlanmadan anlaşmalı boşanma kararı verilemez.
Maddi ve manevi tazminat (TMK. md. 74.) konusunda hakların saklı tutulması durumunda Türk Medeni Kanununun m. 166/3 hükmünde öngörülen evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin anlaşma ile oluşacak yapıntı gerçekleşemez.
Mahkemece yapılacak iş davaya Türk Medeni Kanununun m. 166/1 hükümlerine göre tarafların delillerini toplayarak sonucu uyarınca bir karar vermekten ibarettir.
Değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılma olanağım yoktur
KARŞI OY YAZISI
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için; davalının davayı kabulü yeterli değildir. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin, tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. (TMK. 166/3.)
Taraflar, aralarında düzenledikleri ve hakime sundukları 6.9.2007 tarihli protokolde “birbirlerindeki maddi ve manevi tazminat haklarını saklı tuttuklarını” belirtmişlerdir. Hakkın saklı tutulması, bu konuda anlaşma sağlanmadığını, çekişmenin devam ettiğini ihtilafın ileriye atıldığını gösterir. Boşanmanın mali sonuçlarından olan maddi ve manevi tazminatla ilgili çekişme giderilmeden Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmaya hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hükmün; bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.