Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2006/21630 E. 2007/16396 K. 26.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/21630
KARAR NO : 2007/16396
KARAR TARİHİ : 26.11.2007

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi – Babalık

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davacılar, nüfusta babaları olarak gözüken… ile soybağlarının reddiyle, davalıların babası olan Bedir yönünden “babalık hükmü”kurulmasını istemişlerdir.
Yerel mahkeme; soybağının reddi davasını, davacıların babaları olarak nüfusta ismi yazılan … mirasçıları aleyhine açılmadığından dolayı “husumet ” nedeniyle, babalık davasını ise hakdüşürücü sürede açılmadığından reddetmiştir.
Karar davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Soybağının reddi davasından (TMK.md. 286 ) sözedilebilmesi için; davacıların, nüfusta üzerine kayıtlı bulundukları bir babalarının bulunması gerekir. Oysa dosyadaki kayıtlardan; davacıların daha önce babaları gözüken Nuri’nin nüfus kaydından … l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.10.1987 tarihinde kesinleşen 1986/179 esas sayılı nüfus kaydının iptaline dair kararı sonucu kayıtlarının iptal edildiği, bir başka ifadeyle babaları gözüken Nuri yönünden soybağlarının ortadan kalktığı annelerinin “…” isimli şahısla evlilik dışı ilişkiden doğduğu belirtilerek anne hanesine kayıtlarının yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacıların nüfus kayıtlarında “baba adı” olarak yazılı bulunan …’in ” kim olduğu, nüfusta kaydının bulunup bulunmadığı bilinmediği gibi davacılar yönünden iptali istenebilecek bir erkekle mevcut olan “soybağı” ilişkisi bulunmamaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde dava; “ soybağının reddi ve babalık” olarak açıklanmış ise de; yukarıdaki açıklamalar karşısında; ortada “iptali istenebilecek bir soybağı” olmadığından dava sadece “ babalık hükmü ” verilmesine yöneliktir. Bu nedenle soybağının reddine yönelik isteğin “husumet nedeniyle reddine” şeklindeki ifade yerinde değilse de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bu ifadenin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Babalık hükmüne yönelik olarak temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacıların gerçek babaları olduğunu iddia ettikleri Bedir’in çocukları olduklarını 1986 yılında görülen kayıt düzeltme davası sırasında dahi bildiklerinin, Türk Medeni Kanunu madde 300’e göre hakdüşürücü süreyi geçirdikleri gibi dava açmakta gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığı da ortaya konulmamış bulunmakla onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın l. bendinde geçen “soybağının reddine ilişkin davanın husumet nedeniyle reddine” ilişkin bölümündeki “husumet nedeniyle reddine” ifadesinin çıkartılmasına, yukarıda l. bentte açıklanan gerekçeyle yerine “ konusu bulunmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ifadelerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu madde 438/7 uyarınca düzeltilmiş bu haliyle, babalık davasına yönelik kararın ise 2 nolu bentte açıklanan sebeple ONANMASINA , istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.11.2007