Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/9732 E. 2023/5442 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9732
KARAR NO : 2023/5442
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2017/461 E., 2021/227 K.
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının, 01.10.2012 tarihli ve 2012/14818 Esas No.lu iddianamesiyle sanık hakkında sayaçsız düz bağlı olarak … elektrik kullandığı iddiasıyla karşılıksız yararlanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3 ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Yerel Mahkemenin 18.07.2013 tarihli kararı ile sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 163/3, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasına hükmedilerek cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
3. Anılan kararın sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 12.06.2017 tarihli ilamıyla “Hakkında sayaçsız, düz bağlı olarak … elektrik kullandığına dair tutanak düzenlenen sanığın kovuşturma aşamasında alınan savunmasında eşinin cezaevinde olduğunu, kızının bir günlükken nefes kesesi yüzünden solunum darlığı çekmesi sebebi ile sayaçsız bir şekilde düz bağlı elektrik kullandığını, … görevlileri geldiğinde bu durumu tespit ettiklerini ve elektriği keseceklerini belirttiklerini ancak kendisinin kızının hasta olduğunu söyleyince elektriği kesmeden gittiklerini, kendisinin elektriği o şekilde kullanmaya devam ettiğini, eşi ceza evinden çıktıktan 2 -3 ay sonra da bu yerden çıktıklarını beyan etmesi karşısında; sanığın beyanı doğrultusunda araştırma yapılarak sanığın kızının rahatsızlığının bulunup bulunmadığının tespiti ile sonuca göre 5237 sayılı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen zorululuk haline ilişkin koşulların suça konu olayda meydana gelip gelmediğinin tartışılması zorunluluğu ve 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği hususu gözetilerek, sanığın kurum zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, öncelikle bilirkişiden normal tarifeye göre (vergiler dahil cezasız) kurum zararının belirlenmesine esas olmak üzere rapor aldırılıp ardından sanığa “bilirkişi tarafından tespit edilecek vergiler dahil cezasız … kullanım bedeline ilişkin zarar miktarını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasa’nın Geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
4.Bozma üzerine Yerel Mahkemece sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 163/3, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasına hükmedilerek cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz talebinin; borç tutanağının sanığa tebliğ edilmediği için kurum zararının karşılanmaması durumundan bahsedilemeyeceği, sanığın beyanında, çocuğunun solunum kesesinin patlaması nedeniyle tedavi gördüğünü beyan etmediği solunum kesesi nedeniyle solunum sıkıntısı çektiğini ifade ettiği bu nedenle raporun gerçeği yansıtmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada öncelikle elektrik mühendisi tarafından bilirkişi raporu tanzim edilmiş ve sanığın adresine ihtarlı tebligat yapılmış, sanığın çocuğunun tedavi evrakları istenilmiş ve Adlî Tıp Başkanlığına gönderilerek sanığın 6-7 aylık çocuğunu 17.08.2011 tarihinde ağlama nöbeti nedeniyle hastaneye müracaatının bulunduğu anlaşılmış, her ne kadar sanığın çocuğunun ağlama nöbeti nedeniyle hastaneye müracaatı olsa da bilirkişi raporunda belirtildiği üzere … kullanım tarihlerinin 19.01.2012 tarihinden önceki 90 … olduğu bu haliyle hastaneye müracaat tarihinin suça konu eylem tarihinden önceki bir tarih olduğu, ayrıca dosya kapsamında ağlama nöbeti şikâyetinin elektrik kullanım zorunluluğu oluşturacağına ilişkin bir tespitin de bulunmadığı değerlendirilerek 5237 sayılı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen zorululuk haline ilişkin koşulların oluşmadığı kanaatine varılmış, sanığın kendisine yapılan ihtarlı tebligata rağmen … kullanım bedelini ödemediği anlaşılmış, … görevlileri tarafından tanzim edilen tutanaklar, bilirkişi raporu ve sanığın aşamalardaki ikrarı dikkate alınarak sanığın … elektrik kullandığının … olduğu kabul edilerek Yerel Mahkemece cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2- Sanık savunmasında atılı suçu tevil yollu ikrar etmiştir.
IV. GEREKÇE
Bilirkişi raporu ve ödemeye ilişkin ihtaratın bizzat sanığa tebliğ olunduğu halde sanık tarafından kurumun zararının ödenmediği, yine Mahkemece sanığın çocuğunun sağlık durumuna ve tedavilerine ilişkin araştırmanın yapıldığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2021 tarihli ve 2017/461 Esas, 2021/227 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz itirazının reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.