Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/748 E. 2023/964 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/748
KARAR NO : 2023/964
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Yargıtay 2. Ceza Dairesinin, 06.02.2020 tarihli ve 2019/11795 Esas, 2020/2018 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2023 tarihli ve KD-2022/61018 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/1.maddesinde belirtilen kanunî süresinde yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 04.09.2019 tarihli tebliğname ile ‘sanıklar hakkında kurulan hükümlerin onanması’ talep edilmiş, temyiz talebini inceleyen Yargıtay 2.Ceza Dairesi, 06.02.2020 tarihli ve 2019/11795 Esas, 2020/2018 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan, yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi onanmasına karar verilmiş, sanık …’un 13.04.2022 tarihli başvurusu üzerine dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tekrar incelenmesi sonucunda; sanık hakkında kurulan hükümde, sanıkların hileli davranışlarla iradesini sakatladıkları şikâyetçinin, suça konu parayı sanık …’a rızaen teslim etmiş olması nedeniyle eylemlerinin hırsızlık suçunu değil dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle onama ilâmının kaldırılması ve hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

II. GEREKÇE
1- Dosya içeriğine ve şikâyetçinin aşamalardaki beyanına göre, sanıkların olay günü saat 12.30 sıralarında, şikâyetçiye ait markete geldiği, sanık …’un 11.25 TL tutarında sigara ve su alarak, şikâyetçiye 200,00 TL verdiği, şikâyetçinin, bozuk para olmadığını söyleyerek, 200,00 TL’yi sanık …’a geri verdiği, bu arada diğer sanık …’ın da şikâyetçiye sodanın yerini sorduğu, şikâyetçi sanık …’e sodanın yerini gösterirken, sanık …’un bozuk para olduğunu söyleyip şikâyetçiye 1.25 TL uzattığı ve 200,00 TL’yi 2 adet 100,00 TL yapmasını istediği, diğer sanık …’ın başka bir ürünün fiyatını sorduğu, kafası karışan şikâyetçinin, 200,00 TL’yi sanık …’dan almadan 2 adet 100,00 TL’yi sanığa verdiği, sanık …’un şikâyetçiden aldığı 100,00 TL’lik banknotlardan birini yine şikâyetçiye uzatarak sigara ve suyun bedelinden kalan 10,00 TL parayı, 100,00 TL’den almasını söylediği, şikâyetçinin 100,00 TL’yi alıp, para üstü olan 90,00 TL’yi sanık …’a verdikten sonra sanıkların marketten çıkarak uzaklaştığı, sanıkların bu şekilde şikâyetçiye sürekli para verip almak ve soru sormak suretiyle hileli ve baskın davranışlarla şikâyetçiyi yanılgıya düşürerek menfaat elde etmesi şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/2-h maddesi ile uygulama yapılması,
2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanıkların hukukî durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Yargıtay 2. Ceza Dairesinin, 06.02.2020 tarihli ve 2019/11795 Esas, 2020/2018 Karar sayılı onama ilâmının KALDIRILMASINA,
3. Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 16. Asliye Ceza Mahkemesinin,14.07.2015 tarihli ve 2015/459 Esas, 2015/650 Karar sayılı kararında sanıklar tarafından öne sürülen temyiz sebepleri gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.