Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/730 E. 2023/1108 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/730
KARAR NO : 2023/1108
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
KARAR : Mahkûmiyet

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 15.11.2011 tarihli ve 2011/26579 Soruşturma, 2011/9763 Esas, 2011/776 İddianame numaralı iddianamesiyle suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 Esas No: 2023/730

sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmıştır.
Samsun Çocuk Mahkemesinin 12.12.2012 tarihli ve 2011/822 Esas, 2012/801 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemiş olması nedeniyle Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 01.03.2016 tarihli ve 2015/807 Esas, 2016/120 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın 51. madde uyarınca ertelenmesine karar verilmiştir.
Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 01.03.2016 tarihli ve 2015/807 Esas, 2016/120 Karar sayılı kararının suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 06.07.2020 tarihli ve 2020/14282 Esas, 2020/7677 Karar sayılı ilamıyla kararın gerekçeli olmadığından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2020/296 Esas, 2021/177 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d, 143, 31/3, 168/1 ve 62 maddeleri uyarınca 4,460,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden 03.04.2021 tarihinde usulüne uygun olarak kesinleşmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309/1. maddesi uyarınca, 10.11.2022 tarihli ve 2021/11232 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.01.2023 tarihli ve KYB-2022/144576 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.01.2023 tarihli ve KYB-2022/144576 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre,
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun’un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümde suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde, Yargıtay bozma ilamı
sonrası açıklanan hükümde hapis cezasına hükmedilmeyip, anılan Kanun’un 142/2-d, 143/1, 31/3, 168/1, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 4.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2-Samsun Çocuk Mahkemesinin 12/12/2012 tarihli ve 2011/822 esas, 2012/801 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk … hakkında atılı hırsızlık suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 15/01/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde 10/06/2014 tarihinde gündüz vakti açıktan hırsızlık suçunu işlediği, bu suçtan yargılanarak 14/07/2014 tarihinde 5237 sayılı Kanun’un 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 30/11/2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine Samsun Çocuk Mahkemesinin 12/12/2012 tarihli ve 2011/822 esas, 2012/801 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının yeniden ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulmasından sonra yapılan hüküm açıklaması yargılaması sonucunda verilen hükmün, suça sürüklenen çocuk tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 06/07/2020 tarihli ve 2020/14282 esas, 2020/7677 karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 09/03/2021 tarihli ve 2020/296 esas, 2021/177 sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde işlediği 5237 sayılı Kanun’un 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi ile yeniden düzenlenen uzlaştırma hükümleri kapsamına alındığı ve suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başka mahkumiyet bulunmadığı nazara alınarak, yukarıda anılan ihbara konu hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin mahkemesince uyarlama yapılarak sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
3-Her ne kadar hükmün gerekçesinde, suça sürüklenen çocuk …’ın yaşı ve savunmaları ile hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporunun dikkate alındığı belirtilerek işlediği suçun hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğuna kanaat getirildiği belirtilmişse de; suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk … hakkında düzenlenen 14/06/2012 tarihli sosyal inceleme raporunda; suça sürüklenen çocuğun işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğuna dair bir görüş bulunmadığı gibi, anılan raporda suça sürüklenen çocuğun daha evvel birden çok kez psikiyatri tedavisi gördüğünün, bu tedaviler sonucu düzenlenen raporlarda suça sürüklenen çocuk hakkında “sınır zeka” “depresyon” “kişilik bozukluğu” gibi tanılar konulduğunun belirtilmesi ve psikiyatrik yardıma ihtiyacı olduğu yönünde görüş belirtildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca atılı suçu işlediği tarihte akıl hastalığı ve zayıflığı nedeni ile eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıran veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığı bulunup bulunmadığı ve buna göre ceza ehliyetinin olup olmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tespiti gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1.Samsun Çocuk Mahkemesinin 12.12.2012 tarihli ve 2011/822 Esas, 2012/801 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemiş olması nedeniyle Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 01.03.2016 tarihli ve 2015/807 Esas, 2016/120 Karar sayılı kararıyla hükmün açıklanmasına karar verilerek suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın 51. madde uyarınca ertelenmesine karar verildiği, bu kararın suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 06.07.2020 tarihli ve 2020/14282 Esas, 2020/7677 Karar sayılı ilamıyla kararın gerekçeli olmadığından bahisle bozulmasına karar verildikten sonra inceleme konusu Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2020/296 Esas, 2021/177 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d, 143, 31/3, 168/1 ve 62. maddeleri uyarınca 4,460,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve inceleme konusu kararın hükmün açıklanmasına karar verilen karar olmaması nedeniyle (1) numaralı kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
2. Samsun Çocuk Mahkemesinin 12/12/2012 tarihli ve 2011/822 Esas, 2012/801 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk … hakkında atılı hırsızlık suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 15/01/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde 10/06/2014 tarihinde gündüz vakti açıktan hırsızlık suçunu işlediği, bu suçtan yargılanarak 14/07/2015 tarihinde 5237 sayılı Kanun’un 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 30/11/2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine Samsun Çocuk Mahkemesinin 12/12/2012 tarihli ve 2011/822 Esas, 2012/801 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının yeniden ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulmasından sonra yapılan hüküm açıklaması yargılaması sonucunda verilen hükmün, suça sürüklenen çocuk tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 06/07/2020 tarihli ve 2020/14282 Esas, 2020/7677 Karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 09/03/2021 tarihli ve 2020/296 Esas, 2021/177 Karar sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde işlediği 5237 sayılı Kanun’un 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi ile yeniden düzenlenen uzlaştırma hükümleri kapsamına alındığı ve suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başka mahkumiyet bulunmadığı nazara alınarak, yukarıda anılan ihbara konu hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin mahkemesince uyarlama yapılarak sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Her ne kadar hükmün gerekçesinde, suça sürüklenen çocuk …’ın yaşı ve savunmaları ile hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporunun dikkate alındığı belirtilerek işlediği suçun hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş Esas No : 2023/730
olduğuna kanaat getirildiği belirtilmişse de; suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk … hakkında düzenlenen 14/06/2012 tarihli sosyal inceleme raporunda; suça sürüklenen çocuğun işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğuna dair bir görüş bulunmadığı gibi, anılan raporda suça sürüklenen çocuğun daha evvel birden çok kez psikiyatri tedavisi gördüğünün, bu tedaviler sonucu düzenlenen raporlarda suça sürüklenen çocuk hakkında “sınır zeka” “depresyon” “kişilik bozukluğu” gibi tanılar konulduğunun belirtilmesi ve psikiyatrik yardıma ihtiyacı olduğu yönünde görüş belirtildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca atılı suçu işlediği tarihte akıl hastalığı ve zayıflığı nedeni ile eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıran veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığı bulunup bulunmadığı ve buna göre ceza ehliyetinin olup olmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tespiti gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği (1) numaralı bentte belirtilen (gerekçe kısmının (1) numaralı bendinde anlatılan nedenle) tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan (1) numaralı KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2) ve (3) numaralı kanun yararına bozma istemlerinin (gerekçe kısmının (2) ve (3) numaralı bentlerinde anlatılan nedenlerle) KABULÜNE,
3. Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2020/296 Esas, 2021/177 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesinin (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.03.2023 tarihinde karar verildi.