Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/725 E. 2023/1109 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/725
KARAR NO : 2023/1109
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
KARAR : Mahkûmiyet

Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.07.2015 tarihli ve 2015/131 Esas, 2015/739 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a, 53 ve 58. Maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin söz konusu kararın, temyiz edilmeksizin 24.11.2015 tarihinde kesinleştiğine ilişkin kesinleştirme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesi uyarınca, 07.11.2022 tarihli ve 2016/3511 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.01.2023 tarihli ve KYB-2022/142661 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2023 tarihli ve KYB-2022/142661 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5237 sayılı Kanun’un 58/5. maddesinde yer alan “Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeye göre, somut olayda kayden 01/04/1996 doğumlu olan sanığın tekerrüre esas alınan Mudanya Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2011 tarihli ve 2011/221 esas, 2011/292 sayılı kararına konu suçun işlendiği 22/12/2010 tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşıldığından, söz konusu mahkumiyet kaydının tekerrüre esas alınamayacağı gibi, adli sicil kaydında yer alan başkaca tekerrrüre esas alınabilecek bir mahkumiyet hükmünün de bulunmaması karşısında, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen hüküm ve kararlar aleyhine gidilebilir.
2. Sanığın yokluğunda verilen Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2015 tarihli kararının Gemlik Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığa 5271 sayılı Kanun’un 35/son maddesi uyarınca kendisine okunup anlatılmadan tebliğ edildiğinden tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
3. Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü anlaşılan Diyanet İşleri Başkanlığının 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkının bulunduğu, suçtan zarar görenin, sanık hakkında açılan davadan usulüne uygun olarak haberdar edilmediği ve davaya katılabilmesi için olanak tanınmadığının anlaşılması karşısında; yokluğunda hüküm verilen suçtan zarar gören Diyanet İşleri Başkanlığına 5271 sayılı Kanun’un 35/2. maddesi uyarınca hükmün tebliğinin gerektiği anlaşılmıştır.
4. Henüz kesinleşmediği belirlenen inceleme konusu hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 vd. maddeleri uyarınca temyiz yoluna tabi olduğu, olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.03.2023 tarihinde karar verildi.