Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/7 E. 2023/836 K. 23.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7
KARAR NO : 2023/836
KARAR TARİHİ : 23.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1 maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, … Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 09.07.2014 tarihli ve 2014/100271 soruşturma numaralı iddianame ile; şikâyetçinin gündüz vakti plajda şezlong üzerine bıraktığı çantasının çalındığından bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 53/1 maddeleri uyarınca hırsızlık suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2015 tarihli ve 2014/381 Esas, 2015/1128 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 141/1, 62, 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, hakkında verilen kararı temyiz etme iradesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Şikâyetçinin olay günü gündüz 12.00 sıralarında plajda şezlongun üzerine koyduğu içinde cep telefonu, 1.600,00 TL para, altın yüzük, araç anahtarı gibi eşyalarının bulunduğu çantanın çalındığını belirterek şikâyetçi olduğu, aynı gün başka bir hırsızlık eylemi sırasında sanığın yakalandığı, hakkında ayrı soruşturma yürütülen suça sürüklenen çocuk …’ın savunmasında çantayı aldığı sırada sanığın gözcülük yaptığını belirttiği ve şikâyetçinin çantasını koydukları yeri göstermesi üzerine eşyaların bir kısmının şikâyetçiye teslim edildiği, sanığın atılı suçu kabul ettiği anlaşılmıştır.
VI. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiş, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Ancak;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Atılı suçu birlikte işleyen ancak hakkında ayrı soruşturma yürütülen suça sürüklenen çocuk … tarafından şikâyetçinin çantasını sakladıkları yerin tarif edilmesi ile suça konu çantaya ulaşıldığı, şikâyetçinin beyanına göre nakit para ve altın yüzük dışında tüm eşyalarını teslim aldığının anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasında yapılan kısmî iade nedeniyle, şikâyetçiden kısmi iadeye muvafakat edip etmediği sorularak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2015 tarihli ve 2014/381 Esas, 2015/1128 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.