YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6041
KARAR NO : 2023/2216
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
BOZMA ÜZERİNE
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/136 E., 2020/445 K.
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2011 tarihli ve 2011/2417 Esas numaralı iddianamesi ile sanık hakkında, konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/1, 53, 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.05.2015 tarihli ve 2011/252 Esas, 2015/298 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116/1, 53 ve 58. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. Anılan kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 15.01.2020 tarihli ve 2019/10034 Esas, 2020/794 Karar sayılı kararı ile özetle; kimliği tespit edilemeyen suç arkadaşıyla birlikte şikâyetçinin kaldığı odaya giren sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 119/1-c. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2020 tarihli ve 2020/136 Esas, 2020/445 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116/1, 119/1-c ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verildikten sonra aleyhe bozma yasağı ilkesi gereği sonuç cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesine ve aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 15.09.2022 tarihli ve 2021/60243 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; kararı temyiz etme isteğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece; sanık …’un suç tarihinde kimlik bilgileri tespit edilemeyen ve kendisini apart girişinde bekleyen kişilerle gelerek şikâyetçinin kaldığı Oba Apart Otel’in 302 No.lu odasına havalandırma için açık bırakılan penceresinden girerek iki adet … marka cep telefonu, 100,00 TL para, öğrenci kartı, kredi kartı, cüzdan ve saatini çaldığı, sanık …’un güvenlik kamera kayıtları ile şikâyetçinin bulunduğu aparta girdiğinin kayıt altına alındığı, yapılan görüntü eşleştirmesinde aparta giren kişinin sanık … olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanık …’un atılı suçu işlediği, güvenlik kamera kayıtları, bu kayıtlarla uyumlu sanık …’un “Rapora bir diyeceğim yoktur, doğrudur, benim diğer arkadaşların suçla ilgisi yoktur. Üzerime atılı suçu kabul ediyorum, pişmanım” şeklindeki hükme dayanak yapılabilir ikrarı ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu kabul edilmiştir.
2. Sanık …’ın kovuşturma aşamasında 26.05.2015 tarihli kısa kararın açıklandığı duruşmada atılı suçu ikrar ettiği anlaşılmıştır.
3. Olay yeri çevresindeki güvenlik kamerası görüntülerine ilişkin Jandarma Genel Komutanlığı’nın 07.05.2015 tarihli uzmanlık raporu, 08.08.2011 tarihli bilirkişi CD çözüm raporu ve kolluk görevlilerince düzenlenen 26.05.2011 tarihli tutanak dosya içerisindedir.
4. Mahkemece, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 119/1-c. maddesinin uygulanması ihtimaline binaen sanığa ek savunma hakkı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamından ve UYAP’tan yapılan incelemede 17.12.2020 tarihli kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 119/1-c. maddesi ile uygulama yapıldığı, kısa karar ile gerekçeli karar arasında herhangi bir çelişkinin bulunmadığı anlaşıldığından, Tebliğname’deki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; sanık hakkında aynı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümde Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen aşağıda belirtilen husus dışında bir hukuka aykırılık görülmemiş, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan 5237 sayılı Kanun’un 116/1, 119/1-c. maddelerine göre belirlenen 2 yıl hapis cezasının, kazanılmış hak gözetilip sonuç olarak 1 yıl hapis cezası üzerinden infazının yapılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1 yıl hapis cezası tayin edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2020 tarihli ve 2020/136 Esas, 2020/445 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, “5237 sayılı Kanun’un 116/1, 119/1-c. maddelerine göre belirlenen 2 yıl hapis cezasının, 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak gözetilerek, 1 yıl hapis cezası üzerinden infazının yapılmasına” karar verilmek suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.