Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/4538 E. 2023/5513 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4538
KARAR NO : 2023/5513
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2010/797 E., 2012/190 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düşme

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Sanığın yokluğunda verilen kararın, sorguda bildirdiği “Bağlar Mahallesi 2716 Sok. No.46 Merkez / Isparta” adresi yerine “Bağlar mahallesi 2717 sokak No.12 Merkez / Isparta” adresine tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminin usule aykırı olduğu anlaşılmakla sanığın eski hale getirme ve temyiz talebinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.05.2019 tarihli ve 2017/13-4 Esas, 2019/383 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, sanığın mağazaya gelerek saç boyası ve tırnak törpüsü aldığı, ne kadar tuttuğunu sorduğu, katılanın 12,00 TL olduğunu söyleyince, sanığın cebinden bir tomar para çıkardığı ve içinden 50,00 TL’lik bankonotu ayırdığı, katılanın 2.00 TL bozuk paranız var mı diye sorması üzerine, sanığın yine bir tomar para çıkardığı ve bu paralar içerisinden 2.00 TL bozuk parayı katılana verdiği, katılanın sanığa 40,00 TL para üstü vermesine rağmen sanığın elinde tuttuğu 50,00 TL’yi katılana vermediği, katılanın bu durumu farkedemediği böylece sanıktan sadece 2,00 TL aldığı, 40,00 TL para ile 12,00 TL değerinde ürün olmak üzere toplam 50,00 TL zarar gördüğünün anlaşılması karşısında; sanığın basit bir yalanı aşan, başından beri katılanın iradesini fesada uğratma amacıyla ısrarlı ve kararlı bir şekilde devam eden bir kaç kez para uzatıp geri almak suretiyle katılanı yanıltacak ve kandıracak yoğunluktaki ustaca planlayıp sergilediği eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu anlaşılmakla;
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırına göre 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık aslî dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını en son kesen işlem olan mahkûmiyet kararının verildiği 07.03.2012 tarihinden inceleme tarihinde kadar geçmiş olduğu anlaşıldığından;
Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.03.2012 tarihli ve 2010/797 Esas, 2012/190 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321/1. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak DÜŞMESİNE, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.