YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4
KARAR NO : 2023/525
KARAR TARİHİ : 14.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1 inci maddesi gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/2 maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese Kanun’un gösterdiği usullere uygun bir tebligat yapılmış olması ve muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilememesinin gerektiği, aksi halde aynı Kanun’un 35 inci maddesine göre tebligat yapılmasının mümkün olmadığı, sanık …’nın yokluğunda verilen kararın, sanığın savcılık sorgusu sırasında bildirdiği adresine gönderildiği, tebliğ edilemeden tebligat evrakının mahkemesine iade edildiği, bunun üzerine mahkemece sanığın cezaevinden tahliye olurken bildirdiği ve daha önce Kanun’un gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmamış adresine aynı Kanun’un 35 inci maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu, sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek; sanığın 10.12.2014 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz mahiyetinde olduğu ve 5271 sayılı Kanun’un 42 nci maddesine göre hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiği ve 11.12.2014 tarihli ek kararın yok hükmünde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I.GEREKÇE
1.Sanığın hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 142/1-b, 116/2 ve 119/1-c maddeleri uyarınca öngörülen cezaların türü ve üst hadlerine göre aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/4 üncü maddeleri gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67/2-d maddesi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 03.10.2012 tarihli mahkûmiyet kararı olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
II. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.10.2012 tarihli ve 2012/315 Esas, 2012/685 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321/1 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1 inci maddesinin (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki açılan kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223/8 inci maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle oy birliğiyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2023 tarihinde karar verildi.