Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/305 E. 2023/895 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/305
KARAR NO : 2023/895
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 22.09.2014 tarihli ve 2008/37027 Soruşturma, 2008/13876 Esas numaralı iddianamesi ile sanıklar hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 35/1-2, 53/1-2 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2014/1015 Esas, 2015/1652 Karar sayılı kararı ile,
a. Sanık … hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 35/1-2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 2 yıl 3 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
b. Sanık … hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 35/1-2 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 3 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 03.02.2020 tarihli ve 2016/60104 numaralı, ret ve bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’ın temyiz sebepleri; yalnızca suça konu yerde bulunmasının suçu işlediğini göstermeyeceğine, suçu işlemediğine ilişkindir.
2. Sanık …’in temyiz sebepleri; hükmü temyiz etme iradesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Suç tarihi olan 26.07.2014 tarihinde saat 14.15 sıralarında sanıklar … ve …’in birlikte …’e ait … plakalı araç ile suç mahallinde bulunan katılanın başkanlığını yaptığı kooperatife ait inşaata giderek elektrik anahtarları, tv kablosu, elektrik sigortaları, aydınlatma duyları ve apliklerini toplayarak iki çuval içerisine aldıkları, bina girişinde bulunan alüminyum giriş kapısını yerinden sökmek için zorladıkları, yine bir binanın çatısında bulunan su ısıtmak için kurulan güneş enerjisi kazanını yerinden söktükleri, olay mahalline inşaatların güvenliğinden sorumlu tanık …’nun gelmesi üzerine eylemlerini tamamlayamadan olay mahallinden kaçtıkları ve eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı tespit edilmiştir.
2. Sanıkların, suça konu inşaata gittiklerini ifade ettikleri ancak üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmedikleri belirlenmiştir.
3. Kolluk güçlerince suç tarihinde tanzim olunan ve dosya içerisinde yer alan, Olay Yeri İnceleme Raporu Formunda, inşaat halindeki binanın giriş kapısının bulunmadığı, inşaat önünde iki adet çuval içerisinde elektrik malzemelerinin bulunduğu, inşaatta bazı katların elektrik malzemelerinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
4. Kolluk güçlerince suç tarihinde tanzim olunan ve dosya içerisinde yer alan, Olay Tutanağında; “Binanın 5 katlı inşaat olduğu, yapımının devam ederken mahkeme durumundan yapımının durdurulduğu bu sebepten binada kimsenin olmadığı, girişte 2 çuval içerisinde götürülmek üzere hazırlanmış içerisinde elektrik anahtarı (15/20) adet, Tv kablosu (takriben 80/100 metre) elektrik sigortaları, aydınlatma duy ve apliklerinin olduğu görülmüş, bina girişinde bulunan aliminyum giriş kapısının yerinden sökülmek istendiği, çatıda bulunan su ısıtmak için güneş enerji kazanının yerinden sökülmüş vaziyette çatı üzerinde olduğu” belirtilmiştir.
5. Kolluk güçlerince tanzim olunan 27.07.2014 tarihli CD İzleme Tutanağında; “Binanın inşaat olduğu ve inşaatın içerisinden gri gömlekli saçının önü kel, sakallı 170-175 boylarında zayıf yapılı bir şahsın çıktığı ve merdivenlerden inerek el kol hareketi yaparak binanın arkasına gittiği ve sokağa çıktığı, sokakta binanın penceresinden atlayarak arka taraftan kaçan şahısla buluştuğu ve yürüyerek gittikleri” belirtilmiştir.
6. Kolluk güçlerince tanzim olunan 10.08.2014 tarihli Teşhis Tutanağına göre, görgü tanığı … sanık …’ı canlı olarak kesin bir şekilde teşhis etmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamede Belirtilen Görüşler Yönünden;
1. Sanık … hakkında temyiz isteminin reddine ilişkin görüş yönünden; Sanık …’in “yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliği için adı geçenin bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese tebliğ yapılması gerekirken, doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre 20.01.2016 tarihinde yapılan gerekçeli karar tebliği işleminin geçersiz olduğu” nazara alınarak öğrenme üzerine yapmış olduğu 28.04.2016 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu anlaşılmakla, Tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak olunmamıştır.
2. Eylemin 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h maddesi kapsamında tartışılmadan hüküm kurulmasına ilişkin bozma görüşü yönünden; Dosyada yer alan CD kayıtları incelendiğinde suça konu binanın pencere iskeletlerinin takılı ancak camlarının olmadığı, dolayısıyla kapı ve pencereleri takılı bir binanın söz konusu olmadığının anlaşılması karşısında, mahkemece tamamlanmamış inşaat alanından gerçekleştiği kabul edilen eyleme ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden Tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
3. Sanık … hakkında 30.01.2003 tarihli ve … Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/214 Esas, 2003/15 Karar sayılı kararı ile verilen 10 yıl hapis cezasının daha ağır olması sebebiyle tekerrüre esas alınması gerektiğine ilişkin görüş yönünden; Sanığın adı geçen ilama konu suçu işlediği sırada on sekiz yaşını tamamlamadığı, 5237 sayılı TCK’nın 58/5. maddesi hükmüne göre anılan karar nedeniyle sanığın mükerrir sayılamayacağı anlaşılmakla, mahkemece sanık hakkında tekerrür uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden Tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
B. Sanıkların Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Sanık …’ın suçun sübutuna yönelen temyiz sebepleri yönünden; tüm dava dosyası kapsamı ve Olay ve Olgular başlığı altında (5) numaralı paragrafta bilgilerine ve içeriğine yer verilen CD İzleme Tutanağı ve (6) numaralı paragrafta bilgilerine ve içeriğine yer verilen teşhis tutanağı, sanığın suça konu inşaatta bulunduğuna dair ifadesi, görgü tanığının beyanları karşısında sanığın eylemi sübuta ermekle, sanık hakkında mahkûmiyet kararı kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanıkların diğer temyiz sebepleri yönünden;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 26.07.2014 yerine 26.06.2014 yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
26.07.2014 olan suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırı 3 yıl olduğu halde, suç tarihi sehven 26.06.2014 olarak kabul edilmek suretiyle “teşdiden” hüküm kurulduğu belirtilerek cezanın 3 yıl olarak tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşılmış olup, sanıkların diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,

Sanıklar hakkında TCK’nın 142/1-e. maddesi uyarınca belirlenen 3 yıl hapis cezasından aynı Kanun’un 35/1-2. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılırken 2 yıl 3 ay hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 2 yıl 3 ay 1 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuş, söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) başlıklı paragrafta açıklanan nedenle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2014/1015 Esas, 2015/1652 Karar sayılı kararına yönelik sanıkların temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği hüküm fıkralarında 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e. maddesi uyarınca belirlenen 3 yıl hapis cezalarından, aynı Kanun’un 35/1-2. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılarak 2 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin, Tebliğname’ye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.