YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/301
KARAR NO : 2023/1438
KARAR TARİHİ : 22.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/604 E., 2015/546 K.
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Adalet Bakanlığı
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
Temyiz talebine konu hükümlerin karar tarihinin, 17.11.2015 olduğu, gerekçeli kararın suçtan zarar gören kuruma 28.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, suçtan zarar gören Adalet Bakanlığı vekilinin 21.12.2022 tarihinde hükmü temyiz ettiği tespit edilmiştir.
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği sanıkların temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği sanıkların temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Silifke Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 23.10.2014 tarihli ve 2014/4484 soruşturma numaralı iddianame ile, olay günü sanık …’nun diş muayenesi sırasında doktora sinirlenerek muayene odasındaki masa üzerinde bulunan malzemeleri dağıttığı ve infaz koruma memurlarına direnerek zorluk çıkardığı, bu esnada sırada bekleyen diğer sanık …’un ise bekleme salonunda bulunan dolabın kapağına yumruk vurarak camını kırdığı ve kendisine müdahalede bulunmak isteyen infaz koruma memurlarına direndiği iddiasıyla kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 265/1, 53 ve 58. maddelerinin uygulanması istemiyle dava açılmıştır.
2.Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.11.2015 tarihli ve 2014/604 Esas, 2015/546 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223/2-a maddesi uyarınca beraatine, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanunu’nun 265/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına; sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 152/1-a, 168/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanunu’nun 265/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Suçtan Zarar Gören Adalet Bakanlığı Vekilinin Temyizi
Suçtan zarar gören Adalet Bakanlığı vekilinin temyiz istemi; atılı mala zarar verme suçundan sanıkların cezalandırılması ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.
B. Sanık …’nun Temyizi
Sanığın temyiz istemi; hakkında hükmedilen 6 ay hapis cezasının temyizine yöneliktir.
C. Sanık …’un Temyizi
Sanığın temyiz istemi; atılı suçları kabul etmediğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü sanık …’nun diş muayenesi sırasında doktora sinirlenerek muayene odasındaki masa üzerinde bulunan malzemeleri dağıttığı ve infaz koruma memurlarına direndiği, bu esnada sırada bekleyen diğer sanık …’un ise bekleme salonunda bulunan dolabın kapağına yumruk vurarak camını kırdığı ve kendisine müdahalede bulunmak isteyen infaz koruma memurlarına direndiği tespit edilmiştir.
2.Revirde bulunan ve kırılan dolap camının 70 TL hasara sebep olduğu ve zararın sanık … tarafından soruşturma aşamasında giderildiği tespit edilmiştir.
3.Sanıklar … ve … savunmalarında infaz koruma memurlarına yönelik direnme eylemleri olmadığını beyan etmişlerdir.
4.İnfaz koruma memuru tanık M.Y. sanıkların kendilerine yönelik bir darp eylemi olmadığını söylemiştir.
5.Olay tutanağına göre, her iki sanığın da memurlara direndiği ve cezaevi müşahade bölümüne alındıkları tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A.Suçtan Zarar Gören Adalet Bakanlığı Vekilinin Temyizi Yönünden
Suçtan zarar gören Adalet Bakanlığı vekiline usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen gerekçeli kararın 28.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz için 1412 sayılı Kanun’un 310/1. maddesinde belirlenen bir haftalık kanunî sürenin 06.12.2022 tarihinde dolduğu, ancak suçtan zarar gören vekilinin bu süre geçtikten sonra 21.12.2022 tarihinde gönderdiği temyiz dilekçesi ile hükmü kamu malına zarar verme suçu bakımından temyiz ettiği anlaşıldığından adı geçen suçtan zarar gören vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B.Sanık …’nun Temyizi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun “cebir veya tehdit” şeklindeki icraî davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, somut olayda Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olan sanık …’nun olay günü diş tedavisinden sonra diş hekiminin sevk yazacağını, ancak hastaneye ne zaman gidebileceğini bilmediğini söylemesi üzerine, doktorun masasında bulunan eşyaları yere attığı, infaz koruma memurlarının müdahale ettikleri, sanığın infaz koruma memurlarına direndiğinin belirtilmesi karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ve 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklik de nazara alınmak suretiyle; sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezası ile mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı Kanun’un 53/1. maddesinin “a, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, ancak “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise, anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesinde zorunluluk bulunması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
C.Sanık …’un Temyizi Yönünden
Sanık hakkındaki kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçları bakımından; sanığın hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan Karabük T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; duruşmadan bağışık tutulmak istediğine dair bir talebi olmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 17.11.2015 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı Kanun’un 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükümler hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A.Suçtan Zarar Gören Adalet Bakanlığı Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle adı geçen suçtan zarar gören vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereği REDDİNE,
B.Sanıklar … ve …’nun Temyizleri Bakımından
Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.11.2015 tarihli ve 2014/604 Esas, 2015/546 Karar sayılı kararına yönelik sanıkların temyiz istekleri gerekçe bölümünün (B) ve (C) bentlerinde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hüküm ile sanık … hakkında kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulup başkaca yönleri incelenmeyen hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.