Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/2665 E. 2023/1088 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2665
KARAR NO : 2023/1088
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, tebliğname tebliğinin usulüne göre yapıldığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sanık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2009 tarihli ve Esas No: 2009/481, İddianame No: 2009/236 sayılı iddianamesi ile, şikâyetçinin suç tarihinde … ilçesi Merkez Sellik Mevkiinde bulunan bahçesine gittiğinde şüphelilerin ceviz ağacındaki cevizleri topladıklarını ve çırptıklarını gördüğü, onları kovaladığı, daha sonra şikâyetçinin cevizleri toplayıp torbaya doldurduğu, bu sırada şüphelilerin gelerek şikâyetçinin doldurduğu cevizleri alarak kaçtıkları, karakolda şikâyetçinin şüphelileri teşhis ettiği, karakolda şüphelilerin ellerinde ceviz lekelerinin tespit edildiği iddiasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 37/1, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2010 tarihli ve 2009/300 Esas, 2010/59 Karar sayılı kararı ile, katılanın cebir kullanıldığına dair beyanları karşısında, olayın yağma suçuna uyduğu ve 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereği, yargılama ve delillerini takdir yetkisinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
3. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.09.2011 tarihli ve 2010/257 Esas, 2011/285 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 141/1, 168/2, 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, karar itiraz edilmeden 20.09.2011 tarihinde kesinleşmiştir.
4. … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/29 Esas, 2014/63 Karar sayılı kararı ile, 04.05.2013 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/1. maddesi uyarınca sanığın tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmış; … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.02.2015 tarihli ve 2014/291 Esas, 2015/24 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında TCK’nın 141/1, 168/2, 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
5.Kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 17.06.2019 tarihli ve 2018/10011 Esas, 2019/10159 Karar sayılı kararı ile, “Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
6. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.09.2021 tarihli ve 2019/331 Esas, 2021/440 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, TCK’nın 141/1, 168/2, 53, maddeleri gereğince 5 ay hapis cezasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii, 14.12.2021 tarihli temyiz dilekçesinde özetle, kararın eksik soruşturma sonucu verildiğini, şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiğini, şikâyetçi ile sanığın babası arasında daha önceden kira olayı nedeniyle husumet bulunduğunu, şikâyetçinin geçimsiz birisi olduğunu, bu nedenle sanığa iftira attığını, şikâyetçinin zararının karşılanması nedeniyle şikâyetten vazgeçtiğini ileri sürmüştür.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Müteveffa katılan …, 23.09.2009 tarihinde saat 16.00 sıralarında ceviz bahçesine geldiğinde, iki şahsın sırıklar ile ceviz silkelediklerini görünce bağırmış, bu şahıslar önce oradan ayrılmışlar, daha sonra katılanın topladığı içerisindeki 160,00 TL değerinde ceviz bulunan 1 torba cevizi alarak kaçmışlardır.
2.Müteveffa katılan bu kişilerin … isimli şahsın oğulları olduğunu söylemiş, sanık ve kardeşini hırsızlık olayını gerçekleştiren şahıslar olarak teşhis etmiştir.
3.25.09.2009 tarihli tutanakta, sanığın sağ ve sol elinde ceviz lekelerinin bulunduğu belirtilmiştir.
4. …’ın, 30.09.2010 tarihli duruşmada davaya katılan olarak kabulüne karar verilmiş, … Asliye Ceza Mahkemesinde 17.01.2011 tarihinde talimatla alınan beyanı sırasında, sanıkların babaları ile sanıklardan İsmail’in yanına geldiklerini, zararı karşılığında 400,00 TL verdiklerini, başkaca zararının kalmadığını, bu giderimin Ağır Ceza Mahkemesinde dava görülürken olduğunu, şikâyetçi olmadığını söylemiştir.
5.UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, katılan …, 19.02.2017 tarihinde vefat etmiştir.
6. Hukuki süreç başlığı altında 5. maddede belirtilen bozma gereği yerine getirilmiş, …’ın miraççıları belirlenmiş, mirasçılardan … ve … ile sanığın uzlaşmayı kabul etmemesi nedeniyle uzlaşma sağlanamamıştır.
7.Katılanın Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada, huzurdaki sanık …’in kardeşi Harun’un çuvalı kaptığı, İsmail’in de kendisini iki omzundan tutup geriye itelediği, yuvarlanarak yere düştüğü, sanıklara niye dövüyorsunuz dediği, sanık …’in daha öldürmediğimize razı ol dediği, çuvalı kapıp götürdükleri şeklindeki beyanı üzerine dosyanın görevsizlikle gönderildiği Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık …’in kendisini ittirerek yere yıktığını söylediği, soruşturma aşamasında ise sadece sanığın cevizleri alıp olay yerinden ayrıldığını söylemesi nedeniyle, çelişki sorulduğunda, soruşturma aşamasında korktuğu için öyle beyanda bulunduğunu belirtmiş, Mahkemece sanığın katılana karşı cebir kullandığına dair soyut iddia dışında herhangi bir delilin bulunmadığı, dosyaya yansıyan herhangi bir görgü tanığının bulunmadığı, katılanın sanıkları teşhis ettiği, katılanın sanıklar hakkında asılsız isnatta bulunabileceğini düşündürecek bir husumetinin bulunmadığı, bu nedenle beyanlarına itibar edilebileceği, bu hali ile sanığın katılanın ceviz bahçesindeki cevizleri toplayıp çuvala koyması ve bu çuvalları götürmeleri şeklinde gerçekleşen eylemlerinin katılana karşı hırsızlık suçunu oluşturduğu sabit görülerek sanığın TCK’nın 141/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına, kovuşturma aşamasında katılanın zararlarını gidermek suretiyle etkin pişmanlıkta bulunduğu anlaşıldığından cezasından TCK’nın 168/2. maddesi gereğince yarı oranında indirim yapılmasına ve ayrıca sanığın duruşmadaki olumlu hali lehine takdirî indirim nedeni kabul edilmek suretiyle aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca indirim yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık, her ne kadar suçu kabul etmemiş ise de, tüm dava dosyası kapsamı, katılan …’ın beyanı, teşhis tutanağı, uzlaştırma raporu ve …’ın sanığa suç isnat etmesini gerektirecek bir husumetinin bulunduğuna yönelik bir delil bulunmadığı nazara alındığında sanık hakkında mahkûmiyet kararı kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.09.2021 tarihli ve 2019/331 Esas, 2021/440 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, oy birliğiyle ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2023 tarihinde karar verildi.