Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/23383 E. 2023/5676 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/23383
KARAR NO : 2023/5676
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/959 E., 2016/272 K.

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/2984 ve 2015/2949 iddianame numaralı 08.09.2015 tarihli iddianameleri ile sanık ve suça sürüklenen çocuğun gece vakti, katılanın elektrikli bisikletinin kilidini kırmak suretiyle çaldıklarından bahisle hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143, 31/3. (sadece suça sürüklenen çocuk hakkında) maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı tespit edilmiştir.
2.Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2016 tarihli ve 2015/959 Esas, 2016/272 Karar sayılı kararıyla sanığın 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 143, 62, 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmesine, suça sürüklenen çocuğun ise aynı Kanun’un 142/1-e, 143, 62, 31/3. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemlerinin “kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine” yönelik olduğu tespit edilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A) Dosya kapsamına göre; katılanın direksiyon kilidinden kilitleyerek sokak üzerine … ettiği elektrikli bisikletini sanık ve suça sürüklenen çocuğun 05.09.2015 günü saat 20.00 sıralarında, direksiyon kilidini kırmak suretiyle çaldıkları, bu şekilde atılı suçun işlendiğinin … olduğu, Yerel Mahkemece sanık ve suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmıştır.
B) Sanık ve suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki ikrara yönelik savunmaları, katılanın ifadeleri, 15.01.2016 tarihli Keşif Zaptı, 22.01.2016 tarihli Bilirkişi Raporu dosya içerisinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı Kanun’un 62 maddesinden uygulama yapıldığı anlaşılmakla; sanık hakkındaki hükmolunan sonuç cezanın miktarı sebebiyle aynı Kanun’un 50, 51, 5271 sayılı Kanun’un 231. maddelerinden uygulama yapılmamasında; suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan sonuç cezanın miktarı nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 50 ve 5271 sayılı Kanun’un 231. maddelerinden uygulama yapılmamasında isabetsizlik bulunmamış; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin anılan tüm delillerle saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanık müdafii ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin anılan sebeplere yönelik temyiz itirazları yönünden hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Ancak;
A) Sanık ve suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki ikrara yönelik savunmaları, katılanın ifadeleri, Mahkemenin kabulü ve tüm dosya kapsamından eylemin 05.09.2023 günü saat 20.00 sıralarında işlendiği, UYAP’… alınan güneşin … ve batış çizelgesine göre yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, suç tarihinde güneşin saat 19.07’de battığı, dolayısıyla gecenin saat 20.07’de başladığının anlaşılması karşısında, suçun … sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, kurulan hükümlerde 5237 sayılı Kanun’un 143/1. maddesinin uygulanma yapılmak suretiyle sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında fazla cezalar tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
B) Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan sonuç cezanın miktarı itibariyle 5237 sayılı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesi mümkün olduğu ve suça sürüklenen çocuğun 07.10.2015 tarihli duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin talebi erteleme ile ilgili hükümleri de kapsadığı halde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
C) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 Esas, 2018/554 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiili işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden, yazılı şekilde suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe başlığı altında A, B ve C bentlerinde açıklanan nedenlerle Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2016 tarihli ve 2015/959 Esas, 2016/272 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği kısmen Tebliğname’ye uygun olarak BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.