Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/22830 E. 2023/5348 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/22830
KARAR NO : 2023/5348
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/196 E., 2016/209 K.

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Cihanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.06.2015 tarihli ve 2015/164 Esas No’lu iddianamesi ile sanık hakkında 17.06.2012 tarihinde saat 10.50 sıralarında ve 02.07.2012 tarihinde saat 13.50 sıralarında, yargılaması ayrı yürütülen … ile beraber, şikâyetçinin … hatipliğini yaptığı Mevlana Camisi içerisindeki … kasasının kilidini, ele geçmeyen alet ile açarak para çalması şeklindeki eylemi nedeniyle hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-d ve 53/1. maddeleri gereğince ayrı ayrı iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle kamu davaları açılmıştır.
2. Cihanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2015/196 Esas, 2016/209 Karar sayılı kararı ile sanığın hırsızlık suçundan ayrı ayrı iki kez 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, verilen kararı yasalara ve kanunlara aykırı bulduğuna, suçlamayı hiçbir şekilde kabul etmediğine, isnat edilen suçlamadan dolayı mağduriyetinin olduğuna, söz konusu suç ile kendisinin kesinlikle ilgisi olmayıp üzerine iftira atıldığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
17.06.2012 tarihinde saat 10.50 sıralarında ve 02.07.2012 tarihinde saat 13.50 sıralarında yargılaması ayrı yürütülüp hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen … ile birlikte, kiraladıkları 06 … plaka sayılı kırmızı … Fiat Doblo marka araçla gelerek şikâyetçinin … hatipliğini yaptığı Mevlana Cami’sine girdikleri, cami içerisindeki … kasasında bulunan miktarı tespit edilemeyen paraları çaldıkları, sanığın üzerine atılı suçlamaları inkâr ettiği, ancak caminin güvenlik kamerası görüntülerinde her iki suç tarihinde de diğer sanık … ile birlikte kasadan hırsızlık yaparken çok açık ve net bir şekilde görüntülerinin alındığı, bu nedenle sanığın tutarsız ve çelişkili savunmalarına itibar edilemeyeceği kanaati ile Yerel Mahkemece sanığın iki farklı suç işleme kastı ile hareket ettiğinin kabulü ile ayrı ayrı iki kez mahkûmiyetine hükmedilmiştir.
Sanık üzerine atılı suçlamaları inkâr etmiştir. 05.07.2012 tarili olay yeri inceleme raporu, güvenlik kamera görüntülerinin yer aldığı CD ve sanığa ait fotoğraflar dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamında yer … güvenlik kamera görüntülerine göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediği … olduğundan mahkûmiyetine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak,
1.Güvenlik kamera görüntüleri ve şikâyetçi beyanlarına göre, yargılamaya konu eylemi sanık ile birlikte gerçekleştiren …’un, olay yeri olan cami içerisindeki … kutusunun paraların atıldığı deliğine … sokarak içinden paraları çektiğinin anlaşılması karşısında; atılı suçun haksız yere elde bulundurdukları veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle … kutusunun kilidini açmak suretiyle işlediklerine dair dosya kapsamında herhangi bir delilin de bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde suç tarihine göre 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a maddesi yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/2-d maddesi ile uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Sanığın, suç ortağı ile birlikte şikâyetçinin … hatipliğini yaptığı Mevlana Cami’sinde 17.06.2012 ve 02.07.2012 tarihlerinde işlediği hırsızlık suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; her iki eyleme konu olan suç tarihleri arasında kısa zaman aralığı bulunması ve hukuki kesinti olmaması sebebiyle; sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında aynı camiden 15 … ara ile işlediği hırsızlık ve hırsızlığa teşebbüs suçlarının zincirleme suçları oluşturduğu anlaşılmakla; sanık hakkında kurulacak hükümde 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı hükümler kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
3.Aynı suçu birlikte işleyen ve Cihanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2015 tarihli ve 2013/210 Esas, 2015/11 Karar sayılı kararı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık …’un, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık gösterdiğinden bahisle cezasında 5237 sayılı Kanun’un 168/2. maddesi gereği indirim yapıldığı ve sanık …’nin de etkin pişmanlığa açıkça karşı duruş sergilmediği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde de aynı Kanun maddesi gereğince indirim yapılmasının zorunlu olduğu belirlenmiştir.
4.Şikâyetçinin sanıkların camiye ilk girişlerinde … kasasından 50,00 TL kağıt para ve tam tutarını bilemedikleri bir miktar bozuk para çalındığını beyan etmesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
5.Kabule göre de;
Şikâyetçi beyanına göre, 17.06.2012 tarihli ilk eylemde bir miktar para çalınmış olduğununun, 02.07.2012 tarihli ikinci eylemde ise etrafın karıştırıldığının, ancak camiden herhangi bir şey çalınmadığının anlaşılması karşısında; ikinci eylemin teşebbüste kaldığı gözetilmeden her iki eylem için de tamamlanmış suçtan hükümler kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Cihanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2015/196 Esas, 2016/209 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.