Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/22222 E. 2023/5275 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/22222
KARAR NO : 2023/5275
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

T U T U K L U

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/2095 E., 2023/1775 K.

HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, onama

A. Katılan …’a Yönelik Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Ceza Dairesinin, 06.06.2023 tarihli ve 2023/2095 Esas, 2023/1775 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:

Sanık hakkında, İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.03.2023 tarihli ve 2023/20 Esas, 2023/452 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-b, 143, 168/2. maddesi uyarınca hırsızlık suçundan kurulan 3 yıl 9 ay hapis cezası ile mahkûmiyet hükmüne konu cezanın türü ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı ve bu karara yönelik temyizin niteliği karşısında;
Sanık hakkında katılan …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden, ilamın gerekçe bölümünde yer … hususlar dikkate alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/A maddesi uyarınca mahallince işlem yapılabileceği belirlenerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun’un 286/2-a maddesinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının ve aynı Kanun’un 286/2-b maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının” temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, REDDİNE,
B. Katılan … ve Şikâyetçi …’e Yönelik Hırsızlık Suçundan Kurulan
Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.12.2022 tarihli ve 2022/57103 Esas numaralı iddianamesi ile; sanık hakkında, katılan … ve şikâyetçi …’ya ait cep telefonlarını çalması şeklindeki eylemleri nedeniyle hırsızlık suçundan katılan ve şikâyetçiye yönelik ayrı ayrı 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b, 143, 58, 53/1. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle kamu davası açılmıştır
2.İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.03.2023 tarihli ve 2023/20 Esas, 2023/452 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında hırsızlık suçundan iki kez 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b,143. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1. maddesi gereği hak yoksunluklarının uygulanmasına ve cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. Anılan mahkûmiyet hükümlerinin istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Ceza Dairesinin, 06.06.2023 tarihli ve 2023/2095 Esas, 2023/1775 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmeyeceği, somut olayda zincirleme suçu hükümlerinin uygulanması gerektiği, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b maddesi kapsamında olmadığı ve gönüllü vazgeçmeye ilişkin şartların oluştuğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Şikâyetçi …’in 18.12.2022 günü gece saat 01.30 civarında Maçka Parkında oturduğu esnada, sanığın yanına gelerek … satmaya çalıştığı, şikâyetçinin sanıktan … aldığı ve devamında sanığın hızla uzaklaştığı, kısa bir süre sonra şikâyetçinin yanında bulunan cep telefonunu göremediği ve olay yeri yakınında bulunan bekçilere şikayette bulunduğu; katılan …’nın 18.12.2022 günü gece saat 01.40 civarında Maçka Parkında oturduğu esnada sanığın yine aynı şekilde katılanın yanına gelerek … satma bahanesi ile katılana ait cep telefonunu çaldığı, bekçilerin kısa bir süre sonra sanığı yakaladıkları ve suça konu cep telefonlarının sanıkta ele geçtiği, sanığın aşamalardaki ifade ve savunmalarında suçlamaları kabul ettiği, İlk Derece Mahkemesince hırsızlık suçundan sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği, yalnızca yargılama gideri ile ilgili ibarenin hükümden tümüyle çıkartılmasına karar verilerek düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın farklı yerlerde bulunan katılan ve şikâyetçiye yönelik farklı zamanlarda hırsızlık suçu işlemesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, dosyada yer … 18.12.2022 tarihli tutanağa göre, şikâyetçi …’nın ihbarı neticesinde, verilen eşkâl bilgisine uygun sanığın yakalandığı ve suça konu telefonların sanığın üst aramasında ele geçtiği olayda gönüllü vazgeçme şartlarının oluşmadığının anlaşıldığından, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır. Ancak;
Katılan …’nın beyanında, suça konu telefonun masa üzerinde bulunduğu esnada çalındığını ifade ettiği, şikâyetçi …’in hazırlık aşamasında alınan beyanında, parkta oturduğu esnada yanına bıraktığı telefonun çalındığını ifade ettiği; 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b maddesinde belirtilen “… becerinin” elde veya üstte taşınan eşyanın alınmasına yönelik olduğu, dolayısıyla sanığın eylemlerinin aynı Kanun’un 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun’un 142/2-b maddesi gereğince uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Ceza Dairesinin, 06.06.2023 tarihli ve 2023/2095 Esas, 2023/1775 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-b maddesi uyarınca takdiren İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.