YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/22089
KARAR NO : 2023/4947
KARAR TARİHİ : 28.09.2023
…
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/6 E., 2023/437 K.
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2013 tarihli ve 2013/6037 Esas No.lu iddianamesiyle sanık hakkında elektrik sayacını ödenmeyen borç nedeniyle söküldüğü hâlde branjman uçlarının birleştirilerek kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla karşılıksız yararlanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3, 53/1. maddelerinden cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2013/134 Esas, 2015/696 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 163/3, 62 ve 51. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
3. Anılan kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin, 17.03.2021 tarihli ve 2020/5876 Esas, 2021/5628 Karar sayılı kararı ile;
“…şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilen vergili ve cezasız gerçek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu hâlde kurumun bilirkişi tarafından belirlenen vergili ve cezasız gerçek zararı belirtilerek ödemesi konusunda süre verilmeden yazılı şekilde karar verilmesi” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Yerel Mahkemenin, 21.06.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/4-a-8 maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmiştir.
5.Anılan kararın katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin, 24.11.2022 tarihli ve 2022/12957 Esas, 2022/19636 Karar sayılı kararı ile;
“Dosya içerisinde, sanığın kurumun zararını giderdiğini gösterir belgenin bulunduğu, ancak bahse konu ödemenin yapılıp yapılmadığının ilgili kuruma sorulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın kurumun zararını giderip gidermediği katılan kurumdan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ve kabule göre de, zararın tamamen tazmin edilmesi halinde etkin pişmanlık nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223/4-a maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ve suç tarihinin 14.11.2011 olduğu dikkate alınarak, katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
6.Bozma üzerine Yerel Mahkemenin, 04.05.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223/4-a maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz talebi; kararın eksik inceleme sonucu alındığına ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkemece, dosyada bulunan sanık savunması, katılanın şikâyeti, tanık beyanları, tespit tutanakları, bilirkişi raporu, Yargıtay ilâmları, … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin cevabî yazıları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek; her ne kadar sanık hakkında katılan … Elektrik Dağıtım AŞ.’ye yönelik elektrik sayacının ödenmeyen borç nedeniyle söküldüğü hâlde branjman uçlarının birleştirilerek kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla karşılıksız yararlanma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanığa soruşturma aşamasında herhangi bir hesaplama ve bildirim yapılmamasına göre, sanığın ön ödeme teklifi yapıldığında süresi içerisinde ödemede bulunarak zararı karşıladığı ve etkin pişmanlıkta bulunduğu, 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra işlenen suçlardan dolayı 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesinin aynı Kanun ile eklenen 5. fıkrasında, zararın soruşturma tamamlanmadan giderilmesi hâlinde kamu davası açılmayacağının öngörüldüğü, suç tarihinin 14.11.2011 olduğu da dikkate alınarak 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce işlenen suç kapsamında olduğundan, anılan Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca zararın tamamen tazmin edilmesi, etkin pişmanlık nedeniyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Sanığın zararı giderdiğine yönelik Kurum yazısı dosya arasına alınmıştır.
IV. GEREKÇE
28344 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi hâlinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği anlaşılmakla; bu itibarla sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinde ve buna bağlı olarak katılan kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamış, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2023 tarihli ve 2023/6 Esas, 2023/437 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.