Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/21756 E. 2023/5458 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/21756
KARAR NO : 2023/5458
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/302 E., 2016/213 K.
ŞİKÂYETÇİ : …
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A.Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 11.06.2015 tarihli ve 2015/20248 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın saat 15.20 sıralarında binanın giriş katında bulunan şikâyetçiye ait daire kapısını açmaya çalıştığı sırada aynı binanın 3. katında bulunan tanık T.K. tarafından görülünce kaçmaya başladığı, tanığın bağırması üzerine sokaktaki kişiler tarafından yakalandığı ve bu şekilde üzerine atılı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarını işlediğinden bahisle eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/1,142/1.b.1, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2015/302 Esas, 2016/213 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında; hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 35, 62/1, 116/1, 35, 62/1. maddeleri uyarınca sırasıyla 10 ay ve 2 ay 15 … hapis cezaları ile cezalandırılmasına, her iki suç yönünden aynı Kanun’un 53. maddesi gereği hak yoksunluklarına ve cezalarının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanığın benzer suçlardan birçok sabıkası olmasına rağmen üst hadden hüküm kurulması gerekmesine rağmen 5237 sayılı Kanun’un 61. maddesine aykırı olarak alt hadden hüküm kurulmasına, kararın sanık aleyhine bozulması gerektiğine, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, olay günü şikâyetçinin giriş katta bulunan dairesinin kapısını açmaya çalıştığı sırada aynı binanın 3. katında ikâmet eden tanık T.K.’nin sanığı gördüğü, tanığın sanığa kimi aradığını sorduğunda şüpheli cevap vermesi üzerine tanığın sanıktan kimlik istediği, ancak sanığın kaçmaya başladığı, tanığın ”Hırsız var.” diyerek bağırması üzerine sokaktaki kişiler tarafından sanığın yakaladığı, eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı, Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanığın tevil yollu ikrara yönelik savunması, şikâyetçi ve tanık T.K.’nin beyanları, Yakalama Tutanağı, dosya içerisinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A.Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 61. maddesinin 1. fıkrasına göre hakim, somut olayda; bu fıkrada yedi bent halinde sayılan hususları ve aynı Kanun’un 3. maddesinin 1. fıkrasındaki “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki yasal düzenlemeleri gözönünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında … cezayı belirler. Cezanın iki sınır arasında tayin ve takdiri mahkemenin yetkisi içinde ise de, hakim bu takdir hakkını adalet ve nesafet kuralları ile sınırlı olarak kullanmalıdır. Somut olayda da Mahkemece “suçun işleniş şeklinin bir özellik göstermeyişi, kastın … derecesi gözetilerek” alt sınırdan hüküm kurulduğuna dair gerekçesinin yerinde ve yeterli olduğu anlaşılmakla, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı reddedilmiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
B.Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Mahkemece “suçun işleniş şeklinin bir özellik göstermeyişi, kastın … derecesi gözetilerek” alt sınırdan hüküm kurulduğuna dair gerekçesinin yerinde ve yeterli olduğu anlaşılmakla, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı reddedilmiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı anlaşıldığından, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın şikâyetçinin ikâmetinin bulunduğu apartmana girdikten sonra, hırsızlık amacıyla şikâyetçinin kapı kilidini açmaya çalışması ve tanığın görmesi üzerine ikâmete giremeden kaçması şeklinde gerçekleşen olayda, sanık bakımından konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun apartmana girmekle tamamlandığı ve teşebbüs koşulları oluşmadığı halde, sanığın cezasından 5237 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle eksik ceza verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A.Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2015/302 Esas, 2016/213 Karar sayılı kararında o yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, ONANMASINA,
B.Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2015/302 Esas, 2016/213 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.