YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/21754
KARAR NO : 2023/5710
KARAR TARİHİ : 19.10.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/381 E., 2016/29 K.
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma
A. Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik … vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Artvin Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.01.2016 tarihli ve 2015/381 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararının … vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından açılan davada, suçtan doğrudan zarar görmeyen … vekilinin bu suç bakımından davaya katılma hakkı bulunmadığından … vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317. maddesi gereğince Tebliğname’ye uygun olarak REDDİNE,
B. Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik … vekili ve sanığın temyiz istemlerinin; hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan sıfatını alabilecek surette kamu malına zarar verme suçundan zarar görmüş bulunan şikâyetçi Adalet Bakanlığının duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği, gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ederek katılma iradesini açıkça ortaya koyduğu anlaşılmakla, suçtan zarar gören kurumun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237/2. madde ve fıkrası uyarınca kamu davasına katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
1.Sanığa sorgusundan önce iddianamenin okunmayarak 1412 sayılı Kanun’un 191/3-b maddesinde yer …; “iddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer … suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır” hükmüne aykırı davranılması,
2.5271 sayılı Kanun’un 216/3. maddesinde yer …; “Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir” şeklindeki düzenleme uyarınca, hükmün verildiği oturumda hazır olan sanığın son sözü sorulmadan karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 216/3. maddesine aykırı davranılması nedeniyle hükmün, esasa ilişkin yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Başkaca yönleri incelenmeyen Artvin Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.01.2016 tarihli ve 2015/381 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararının, açıklanan nedenle 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği Tebliğname’ye uygun olarak BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.