YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/214
KARAR NO : 2023/886
KARAR TARİHİ : 28.02.2023
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2011 tarihli ve 2008/31 Esas, 2011/218 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-d, 143, 31/3, 62. maddeleri gereğince 2 yıl 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hırsızlığa teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d, 143, 35, 31/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2011 tarihli ve 2008/31 Esas, 2011/218 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 01.12.2015 tarihli ve 2015/7639 Esas, 2015/8145 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.12.2021 tarihli ve KD-2021/46084 sayılı itirazı ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 31/2. fıkrasının uygulanması gerektiğinden hükmün bozulması talep edilmiştir.
4.İtiraz üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, Dairemizin 24.05.2022 tarihli ve 2022/3777 Esas, 2022/10145 Karar sayılı kararı ile ” Suça sürüklenen çocuğun UYAP sisteminde yapılan sorgulamaya göre 07.07.1993 doğumlu olduğu anlaşılmakla, suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında ceza tayin olunurken, 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun’un 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi sebebiyle ”bozulmasına karar verilmiştir.
5. … Çocuk Mahkemesinin, 26.10.2022 tarihli ve 2022/154 Esas, 2022/223 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d, 143, 31/2 , 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay 12 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hırsızlığa teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d, 143, 35, 31/2, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay 9 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi; cezanın üst sınırdan verildiğine, kanunî indirimlerin uygulanması gerektine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suça sürüklenen çocuk …’ın olay gecesi şikâyetçilere ait … ve … plakalı araçlara uydurma anahtar ile kapıları açarak girdiği, şikâyetçi …’ün aracından CD, kaset çalar ve vb eşyaları aldıkları, şikâyetçi …’e ait araçtan ise bir şey bulamamaları nedeniyle herhangi bir şey alamadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun şikâyetçi …’e yönelik taklit anahtarla kilit açmak suretiyle nitelikli hırsızlık suçunu işlediği, şikâyetçi …’e yönelik taklit anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediği, ancak eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dava zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle yargılamaya son verilmesi (davanın düşürülmesi) istemlerini önlemek amacıyla 5237 sayılı Kanun’un 66. maddesinin 5. fıkrası değiştirilmiştir. Bu hüküm, yargılamanın yenilenmesi gibi kesinleşmiş hükümlere karşı tekrar yargılama yapılmasını gerektiren hâllerde uygulanacaktır ki, 5271 sayılı Kanun’un 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi ile kanun yararına bozma kararı sonrası yeniden yargılama yapılması gereken hallerde 5237 sayılı Kanun’un 66/5. maddesinin uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu itibarla; kanun yararına bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada 5237 sayılı Kanun’un 66/5. maddesinin uygulanması, Yargıtay tarafından verilen ve direnilmesi de mümkün olmayan kanun yararına bozma kararının, aynı zamanda yeniden yargılamayı gerektiren hukuka aykırılık istemini/nedenini kabul eden ve yeniden yargılamayı sağlayan bir karar olması nedeniyle dava zamanaşımının da kanun yararına bozma kararı tarihinden itibaren başlatılması uygun olacaktır. İnceleme konusu olayda, itiraz üzerine bozma kararının verildiği 24.05.2022 tarihinden itibaren hırsızlık suçlarına ilişkin zamanaşımının henüz gerçekleşmediği belirlenmiştir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında, suçun işleniş biçimi, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar, sanığın kastı dikkate alındığında Mahkemece temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkemenin suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi gereğince indirim yaptığı tespit edilmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 231/6-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesi ve erteleme hükümlerinin uygulanmaması bakımından ise, 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca Mahkemece, “Suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ve yargılama sürecine göre yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından, suçlu kişiliği birden çok dosyalarının olması sebebi ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,” şeklinde karar verildiği, lehe hükümlerin uygulanmamasına dayanak olan gerekçenin yerinde, yeterli ve kanunî olduğu anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Çocuk Mahkemesinin, 26.10.2022 tarihli ve 2022/154 Esas, 2022/223 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.