Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/21221 E. 2023/5605 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/21221
KARAR NO : 2023/5605
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/269 E., 2022/43 K.
ŞİKÂYETÇİ : …
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli, mala zarar verme, 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat, karar verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, onama

Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.01.2022 tarihli ve 2021/269 Esas, 2022/43 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
1. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında 25.11.2021 tarihinde yapılan duruşmada sanığın müdafi istemediğini belirttiği gibi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2-3. maddesi gereğince de sanığa zorunlu müdafi atanmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığı, her ne kadar sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen 27.01.2022 tarihli karar Av. … tarafından temyiz edilmiş ise de, adı geçen avukatın görevinin sona ermiş olduğunun anlaşılmış olması karşısında; yokluğunda verilen kararın bizzat sanığa tebliğinin gerektiği, ancak hükmün sanığa tebliğ edildiğine dair dosyada bir belgeye rastlanmadığından, gerekçeli kararın sanığa usûlüne uygun şekilde (sanığın cezaevinde olması hâlinde cezaevinde bizzat okunup anlatılarak tebliği, aksi hâlde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması hâlinde güncel MERNİS adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilerek, tebliğ belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi eklendikten sonra bu hususta ek Tebliğname düzenlenmesi,
2. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile … kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği dikkate alındığında; katılan …’in yokluğunda verilen kararın en son bildirdiği adresten farklı olan MERNİS adresine tebliğ edilmesi sebebiyle yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında; yokluğunda verilen karar ile sunulması hâlinde sanığın temyiz dilekçesinin öncelikle katılanın kovuşturma aşamasında bildirdiği en son adresine başvurabileceği kanun yolları ve başvuru süresini bildirir biçimde usûlüne uygun olarak tebliğinin yapılması, bu adresine tebliğ yapılamaması halinde katılanın güncel MERNİS adresine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, tebliğ – tebellüğ evrakının ve hükümleri temyiz etmesi durumunda temyiz dilekçesinin dava dosyasına eklenmesi ve bu durumda ileri sürülen … temyiz istemleri hakkında ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra dava dosyasının, geri gönderilmek kaydıyla, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.