Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/21125 E. 2023/5482 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/21125
KARAR NO : 2023/5482
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/381 E. 2016/523 K.
ŞİKÂYETÇİ : Türk Telekomünikasyon A.Ş.
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Gaziantep 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2016 tarihli ve 2015/381 Esas, 2016/523 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve …’un, hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 35, 62, 52/2-3 ve 52/4. maddeleri uyarınca 4.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, mala zarar verme suçundan ise 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 62, 52/2-3 ve 52/4. maddeleri uyarınca 2000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, anılan kararın o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2021/16403 Esas, 2022/11832 Karar sayılı kararı ile yapılan incelemede o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebi yönünden “… 1412 sayılı CMUK’un 310., 5235 sayılı Kanunun 20/1, 5271 sayılı CMK’nın 38, 260/3 ve 291. maddeleri gereğince, yokluğunda karar verilen “Görüldü Savcısı’nın, 05.08.2017’den önce verilen o yer veya mülhakat asliye ceza mahkemesi kararlarını temyiz süresinin, kararı temyize hakkı olan diğer süjelerle eşit biçimde ve tebliğden itibaren bir hafta olması ve inceleme konusu olayda, UYAP üzerinden yapılan araştırma sonucunda Gaziantep 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/381E. 2016/523 K. sayılı kararının 01.07.2016 tarihinde hakim tarafından imzalanarak, görüldü savcısı ekranına gönderildiği, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından 04.08.2016 tarihinde temyiz dilekçesi gönderildiğinin anlaşılması karşısında, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz tarihinin CMUK’un 310/1. maddesindeki bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra olduğu anlaşılmakla; temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak reddine” karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.10.2022 tarihli ve 2 – 2017/2067 sayılı itirazname ile; “…Gaziantep 27. Asliye Ceza Mahkemesince 29.06.2016 tarihinde tefhim edilen hükme karşı, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından tefhim tarihinden itibaren bir aylık süre içinde 04.08.2016 (Adlî tatil içinde) tarihinde temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itirazın kabulüne, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin süresinde olduğu ve verilen hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurulduğu, itirazı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 24.10.2022 tarihli ve 2022/10376 Esas, 2022/14364 Karar sayılı kararı ile itirazın reddine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/2. maddesi uyarınca itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verildiği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 01.03.2023 tarihli ve 2022/6-525 Esas, 2023/115 Karar sayılı kararı ile itirazın kabûlüne, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2021/16403 Esas, 2022/11832 Karar sayılı Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 28.06.2014 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüge giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun, 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca … olduğu görevsizlik kararı gereğince Dairemize gönderildiği tespit edilmekle yapılan incelemede,
Sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.02.2015 tarihli ve 2015/3431 Esas numaralı iddianamesiyle sanıklar hakkında, Gaziantep …’a ait 25 Aralık Mahallesi 43 Nolu Cadde üzerinde bulunan direklerden birine araç çarpması sonucu devrilen direğin üzerinden yere düşen kabloları olay tarihinde sabah saatlerinde keserek aldıkları ve boş araziye götürüp yakıp satmak istedikleri sırada ihbar üzerine gelen polis ekiplerince kablolarla birlikte yakalanmaları nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 141/1 ve 151/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Gaziantep 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2016 tarihli ve 2015/381 Esas, 2016/523 Karar sayılı kararı ile sanıkların hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 141/1, 35, 62, 50/1-a ve 52/2-3. maddeleri uyarınca 4.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, mala zarar verme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 62, 50/1-a ve 52/2-3. maddeleri uyarınca 2000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
3. Anılan kararın o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2021/16403 Esas, 2022/11832 Karar sayılı kararı ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin yasal süresinde olmadığından reddine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.10.2022 tarihli ve 2 – 2017/2067 sayılı itirazname ile itiraz kanun yoluna başvurulmuş, itirazı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 24.10.2022 tarihli ve 2022/10376 Esas, 2022/14364 Karar sayılı kararı ile itirazın reddine ve 5271 sayılı Kanun’un 308/2. maddesi uyarınca itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 01.03.2023 tarihli ve 2022/6-525 Esas, 2023/115 Karar sayılı kararı ile itirazın kabûlüne, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2021/16403 Esas, 2022/11832 Karar sayılı Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince, 28.06.2014 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüge giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun, 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca … olduğu görevsizlik kararı gereği dosya Dairemize gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin; Kabloların … Müdürlüğüne ait olması nedeniyle eylemin kamu yararına veya kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya hakkında hırsızlık suçunu düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a.maddesindeki suçu oluşturduğu, hırsızlık konusu eşya üzerinde ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağından somut olayda mala zarar verme suçu oluşmaması nedeniyle sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği ve sanıkların tutuklu kaldıkları bir günün verilecek cezalardan aynı Kanun’un 63. maddesi gereğince mahsup edilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemiş olması sebeplerinden ibareti olduğu anlaşılmıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde sabah saatlerinde sanıkların yerde bulunan kabloları keserek aldıkları ve boş araziye götürüp yakıp satmak istedikleri sırada ihbar üzerine gelen polis ekiplerince kablolarla birlikte yakalandıkları, bu şekilde sanıkların hırsızlık ve mala zarar vermek suçlarını işlediklerine kanaat getirilerek atılı suçlardan mahkûmiyetlerine karar verildiği,
2. Kolluk tarafından düzenlenen 27.01.2015 tarihli tutanağa göre sanıkların çaldıkları kabloları yaktıkları esnada polisler tarafından yakalandıkları,
3. Sanıkların aşamalarda alınan savunmalarında üzerlerine atılı suçları işlediklerini kabul ettikleri ancak kabloların çalışır vaziyette olduğunu anlamadıklarını eski ve kullanılmaz halde olduklarını düşündüklerini belirttikleri,
4. Katılan temsilcisinin soruşturma beyanına göre direğin yere düştüğü ancak kabloların çalınmadan önce çalışır vaziyette ve faaliyet göstermekte olduğunu belirttiği,
5. Sanıkların 27.01.2015 tarihinde tutuklandıkları, 28.01.2015 tarihinde itiraz üzerine tahliyelerine karar verildiği, 1 … tutuklu kaldıkları anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanıkların ikrarı, olay tutanakları ve karar yerinde gösterilen gerekçe ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerine atılı hırsızlık suçunu işledikleri … olduğuna dair Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.Ancak;
1. Sanıkların kaza sonucu yere düşen direk üzerindeki katılan … Telekoma ait olan ve çalışır vaziyetteki telleri çalarak yakmaları şeklindeki eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun’un 141/1. maddesinden uygulama yapılmak suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
2. Dosya içerisinde mevcut 27.01.2015 tarihli tutanağa göre sanıkların çaldıkları kabloları yaktıkları esnada polisler tarafından yakalandıkları, sanıkların kabloları çalmasıyla eylem tamamlanmasına rağmen haklarında teşebbüs hükümleri uygulanarak eksik ceza tayini,
3. Sanıkların suça konu kabloları keserek zarar verme eylemlerinin, hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun ve korunan hukuki yararın aynı olması nedeniyle, ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı ve mala zarar verme suçundan sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
4. 5237 sayılı Kanun’un 63. maddesi uyarınca sanığın tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi,
5. Türk Telekoma ait 80 metre lokal internet kablosunun kesilmesi sonucu haberleşme alanında kamu hizmetinin aksayıp aksamadığı araştırılarak sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 142/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
6. Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’u ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253/1. maddesinin (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer … ve 5237 sayılı Kanun’un 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümüne açıklanan nedenlerle Gaziantep 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2016 tarihli ve 2015/381 Esas, 2016/523 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.