Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/21095 E. 2023/5369 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/21095
KARAR NO : 2023/5369
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

İ T İ R A Z

İtirazname No : KD – 2023/57403

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/159 E., 2013/144 K.

HÜKÜM : Mahkûmiyet

Yargıtay 17. Ceza Dairesinin, 16.03.2016 tarihli ve 2015/29951 Esas, 2016/3476 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2023 tarihli ve KD-2023/57403 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/1. maddesi uyarınca yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, 5271 sayılı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Sanığın 16.01.2014 tarihinde kendisine tebliğ edilen hükmü 17.01.2014 tarihinde temyiz ettiği ancak temyiz dilekçesinde mahkeme adının hatalı yazılması sebebiyle bahse konu dilekçenin iade edildiği, daha sonra sanığın 28.01.2014 tarihinde yeniden temyiz talebinde bulunduğu ve bu talebin mahkemece süre yönünden reddedildiği, sanığın temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 17. Ceza Dairesince sanığın 17.01.2014 tarihli temyiz talebi değerlendirilmeksizin temyiz talebinin reddine dair ek kararın onanmasına karar verildiği, bu nedenle düzeltme yoluna gidilmesi gerektiğinden bahisle ek kararın onanmasına ilişkin ilâmın kaldırılmasına ve sanığın 17.01.2014 tarihli temyiz talebine istinaden dosyanın esastan incelenmesi ile hükmün onanmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
II. GEREKÇE
Sanığın kendisine 16.01.2014 tarihinde tebliğ edilen hükme yönelik 17.01.2014 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz etme iradesini göstermiş olduğu, her ne kadar temyiz dilekçesinin Adana 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne hitaben yazılmış olduğu anlaşılmış ise de; başvurulan mercide hatanın sanığın temyiz hakkını ortadan kaldırmayacağı ve bu isteme göre temyiz incelemesinin yapılması gerektiği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Yargıtay 17. Ceza Dairesinin, 16.03.2016 tarihli ve 2015/29951 Esas, 2016/3476 Karar sayılı ek kararın onanması ilâmının KALDIRILMASINA,
3. Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.12.2013 tarihli ve 2013/159 Esas 2013/144 Karar sayılı kararına yönelik yapılan inceleme sonucunda sanığın sair temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1.20.06.2013 tarihli Tutanak içeriğinde sanık … ve temyiz dışı …’un yakalandığı yerin 78050. sokak olduğunun belirtildiği, şikâyetçinin aracını … ettiği yerin ise … … Bulvarı olduğunun dosya içeriğinden anlaşıldığı, kolluk görevlileri tarafından devriye görevi ifa edilirken şahısların şüphe üzerine durdurulmuş olduğu hususu da dikkate alındığında sanık, suç yerinden ayrılıp uzaklaşmak suretiyle suç konusu pantolonları hakimiyet alanına geçirmiş olduğu gibi kesintisiz bir takibin de söz konusu olmadığı olayda eylemin tamamlanmış olduğu … olmasına rağmen sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
2. UYAP sisteminden elde edilen verilere göre suç tarihinde … … saatinin 05.15 olduğu ve gece sayılan zaman diliminin 04.15 itibarıyla sona erdiği, sanığın suç konusu eşyalarla birlikte görüldüğü saatin ise 05.00 sıraları olduğu dikkate alındığında eylemin gece gerçekleştiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde açıklanmadan 5237 sayılı Kanun’un 143. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Hukuka aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesinin gözetilmesine, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.