Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/21091 E. 2023/5336 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/21091
KARAR NO : 2023/5336
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

İ T İ R A Z

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/261E., 2016/936 K.
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 04.04.2022 tarihli ve 2021/9348 Esas, 2022/4807 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.07.2023 tarihli ve KD-2023/70790 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/1 maddesinde belirtilen ” Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.” hükmü gereği, yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Sanıklara isnad edilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h maddesi gereğince alt sınır beş yıldan fazla değilse de suçun geceleyin işlendiği iddia edildiğinden aynı Kanun’un 143/1. maddesinin uygulaması ile alt sınır beş yıldan fazla olacağından 5271 sayılı Kanun’un 150/3. maddesi uyarınca sanıkların istemi aranmaksızın müdafi atanıp savunmalarının müdafi huzurunda alınması zorunlu iken savunma hakkını ihlal edecek şekilde müdafisiz savunmaları alındığından kurulan hükümlerin onanmasına dair kararların kaldırılması ile hükümlerin bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
II. GEREKÇE
5237 sayılı Kanunu’nun 142. maddesinde, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanıklara yüklenen 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 Esas, 2021/473 Karar sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 150/3. maddesi uyarınca sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiği, ayrıca hırsızlık suçu ile birlikte işlenen ve temyiz kapsamında olan iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçunun da savunmanın bölünmezliği ilkesi gereğince, bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek 5271 sayılı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlandığı tespit edildiğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308/2. maddesi uyarınca Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 04.04.2022 tarihli ve 2021/9348 Esas, 2022/4807 Karar sayılı onama ilâmının KALDIRILMASINA,
3. Başkaca yönleri incelenmeyen Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2016/261 Esas, 2016/936 Karar sayılı kararına yönelik sanıkların temyiz isteği, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 321/1. maddesi gereği, BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.