Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/19698 E. 2023/5438 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/19698
KARAR NO : 2023/5438
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/743 E., 2023/595 K.

SUÇLAR :Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlâli, mala zarar verme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, ret, onama

A. Mala Zarar Verme ve İş yeri Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından Kurulan Hükümler Hakkında Sanık ve Şikâyetçi Kurum Vekilinin Temyizi Yönünden
Sanık hakkında, İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2022 tarihli ve 2022/645 Esas, 2022/754 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/2-4, 151/1, 53. maddeleri uyarınca sırasıyla 2 yıl ve 4 ay hapis cezası ile mahkûmiyet hükümlerine konu cezanın türü ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı ve bu karara yönelik temyizin niteliği karşısında;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286/2-a maddesinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık ve şikayetçi kurum vekilinin temyiz istemlerinin, aynı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak REDDİNE,
B. Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Hakkında Sanık ve Şikâyetçi Kurum Vekilinin Temyizi Yönünden
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin, 28.02.2023 tarihli kararının, katılmasına karar verilen okul müdürü …’a 16.03.2023 tarihinde, kurum vekiline ise 09.05.2023 tarihinde tebliğ edildiği, kurum vekilinin 27.03.2023 tarihli dilekçe ile kararı temyiz ettiği anlaşıldığından tebliğnamenin ret yönündeki düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan suçtan zarar gören Milli Eğitim Bakanlığının duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği, gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ederek davaya katılma iradesini açıkça ortaya koyduğu anlaşılmakla, şikâyetçi kurumun 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Şikâyetçi kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması, hukuka aykırı bulunmuştur.
Başkaca yönleri incelenmeyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Ceza Dairesinin, 28.02.2023 tarihli ve 2023/743 Esas, 2023/595 Karar sayılı kararının, açıklanan nedenle 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği BOZULMASINA,
Dava dosyasının, aynı Kanun’un 304/2-a. maddesi uyarınca İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Ceza Dairesine gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2023 tarihinde karar verildi.