Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/1791 E. 2023/5381 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1791
KARAR NO : 2023/5381
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/173 E., 2022/464 K.

HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten … bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, … zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre sanık bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 20.04.2015 tarihi itibarıyla … zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 06.08.2019 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın olay günü … saatlerinde, şikâyetçinin kilitleyerek bırakmış olduğu aracından teyp, anfi ve ses ayarlayıcısını çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b maddesinde belirtilen hırsızlık suçunu oluşturduğu, bu suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık zamanaşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sebebiyle meydana gelen durma süresi de dahil olmak üzere, 14.04.2009 olan ilk mahkûmiyet tarihinden, 07.09.2021 olan karar tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle Tebliğname’ye aykırı olarak DÜŞÜRÜLMESİNE, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.