Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/1768 E. 2023/1473 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1768
KARAR NO : 2023/1473
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 13.12.2022 tarihli ve 2021/25594 Esas, 2022/17481 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.01.2023 tarihli ve KD – 2021/46629 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/1. maddesinde belirtilen kanunî süresinde yapılan aleyhe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı; O yer Cumhuriyet savcıları için temyiz süresinin 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310. maddesi uyarınca 1 ay olduğu ve sürenin başlangıcının karar tarihi olduğu, Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli ve 2020/42 Esas, 2020/408 Karar sayılı, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı, o yer Cumhuriyet savcısının 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesinde öngörülen 1 aylık yasal süreden sonra 22.07.2020 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz talebinin süresinde olmadığı gerekçesi ile Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 13.12.2022 tarihli ve 2021/25594 Esas, 2022/17481 Karar sayılı kararı ile temyizin süresinde olduğu belirlenerek hükmün bozulmasına dair ilâmının kaldırılarak temyiz isteminin süreden reddine karar verilmesi talebine ilişkindir.
II. GEREKÇE
20.07.2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca 5271 sayılı Kanun’un 291/1. maddesinde yedi gün olarak belirtilen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtaydan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Kanun’un 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğundan, daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyada temyiz süresine ilişkin bir değişiklik yapılmadığının kabul edilmesi gerektiği, somut olay bakımından yapılan değerlendirmede de; Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.09.2012 tarihli ve 2011/788 Esas, 2012/905 Karar sayılı ilâmı ile sanığın hırsızlık suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 11.12.2019 tarihli ve 2019/7212 Esas, 2019/18099 Karar sayılı ilâmı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli ve 2020/42 Esas, 2020/408 Karar sayılı ilâmı ile hırsızlık suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 13.12.2022 tarihli ve 2021/25594 Esas, 2022/17481 Karar sayılı ilâmı ile temyizin süresinde olduğu belirlenerek hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de; Yargıtaydan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Kanun’un 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğundan, bozma üzerine verilen 17.06.2020 tarihli karara yönelik temyiz istemi bakımından da 5271 sayılı Kanun’un temyiz süresine ilişkin hükümlerinin uygulanma imkânının bulunmadığı anlaşılmıştır.
1412 sayılı Kanun’un 305-326. maddelerinin uygulanması gereken hallerde, o yer Cumhuriyet savcılarının duruşmalarına iştirak etmediği asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süreleri de aynı Kanun’un 310/3. maddesindeki düzenleme gereğince “tefhim tarihinden itibaren bir ay” olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında;
O yer Cumhuriyet savcısının, 17.06.2020 tarihinde verilen hükmü 1412 sayılı Kanun’un 310/3. maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra 22.07.2020 tarihinde temyiz ettiği belirlenmekle; o yer Cumhuriyet savcısının süresinde olmayan temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince reddine karar vermek gerektiği anlaşılmış ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 13.12.2022 tarihli ve 2021/25594 Esas, 2022/17481 Karar sayılı bozma ilâmının KALDIRILMASINA,
3. 17.06.2020 tarihinde verilen hükmü 1412 sayılı Kanun’un 310/3. maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra 22.07.2020 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince Tebliğname’ye uygun olarak REDDİNE, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.