Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/16866 E. 2023/5878 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16866
KARAR NO : 2023/5878
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1143 E., 2016/1011 K.
ŞİKÂYETÇİ : …
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama – bozma

I.Sanıklar Müdafiinin Temyiz İstemine Yönelik İnceleme
Şanlıurfa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2016 tarihli ve 2014/1143 Esas, 2016/1011 Karar sayılı kararın sanıklar müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
Sanıkların mahkemece alınan savunmalarında müdafii istemediklerini belirttikleri gibi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları gereğince de sanıklara zorunlu müdafi atanmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığı ve sanık …’nun yüzüne karşı verilen kararı sanığın temyiz etmediğinin anlaşılması karşısında, soruşturma aşamasında barodan atanarak iddianamenin kabûlü ile görevi sona ermesine rağmen duruşmaları takip eden ve dosyada vekaletnâmesine rastlanmayan müdafi Av. …’na tefhim edilmesi üzerine müdafii tarafından karar temyiz edilmiş ise de, anılan müdafiinin sanıklar hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerini temyize yetkisi bulunmadığı belirlenmekle; temyize hakkı olmayan sanıklar müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usul Kanunu’nun 317. maddesi gereğince Tebliğname’ye aykırı olarak REDDİNE,
II.Sanık …’un Temyiz İstemine Yönelik İnceleme
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2014 tarihli ve 2014/8013 Esas No.lu iddianamesi ile sanığın suç tarihinde temyiz dışı … … ile birlikte şikâyetçiye ait apartmanın merdiven boşluğunda bırakmış olduğu bisikletini bulunduğu yerden aldığı iddiasıyla hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.Şanlıurfa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2016 tarihli ve 2014/1143 Esas, 2016/1011 Karar sayılı kararı ile sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 168, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 53. maddesi gereğince hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi pişmanlık duyarak zararı gidermek istediğine, ıslah olduğuna ve suç kastının bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın suç tarihinde şikâyetçinin apartmanın içerisinde merdiven altında bırakmış olduğu bisikletini temyiz dışı … … ile birlikte şikâyetçinin rızası hilafına bulunduğu yerden … vakti aldığı, kimliğini belirtmediği bir şahısa 90,00 TL karşılığında sattığı, kovuşturma aşamasında sanıkların pişmanlık göstererek şikâyetçinin zararını karşıladıkları kabûlüyle mahkûmiyet kararı verilmiştir.
2.13.09.2014 tarihli Görüntü İnceleme ve Tespit Tutanağı, 03.06.2016 tarihli dekont dosya içerisinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama aşamasında pişman olduğunu belirterek zararı gidermek için süre istediği, bu süre içinde zararın temyiz dışı sanık … … tarafından şikâyetçiye ödendiği, bunun sonucunda sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uyarınca indirim yapıldığı anlaşıldığından sanığın zararı karşılamak istediğine ilişkin temyiz isteği yerinde görülmemiş, dosya kapsamına göre sanığın uyuşturucu madde temin etmek maksadıyla şikâyetçinin bisikletini bulunduğu yerden alarak satmak şeklindeki eyleminde suç kastının varlığında şüphe bulunmadığı anlaşılmıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
3.Dosya içerisindeki dekontun ve duruşmadaki beyanların incelenmesi sonucunda zararın kovuşturma aşamasında giderildiğine dair şüphe bulunmadığı, 5237 sayılı Kanun’un 168/2. maddesinde belirtilen indirim oranının; belirlenen cezanın yarısına kadarı olduğu, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un tatbiki sırasında cezanın yarısı oranında indirim yapılmış olduğu dikkate alındığında uygulama maddesinin 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesinin ikinci fıkrası olduğunun kararda belirtilmemesi mahallinde giderilebilir bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Şanlıurfa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2016 tarihli ve 2014/1143 Esas, 2016/1011 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.