YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16832
KARAR NO : 2023/4543
KARAR TARİHİ : 18.09.2023
…
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/1142 E., 2023/1153 K.
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
…
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi, temyiz isteminin reddi
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında, hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi uyarınca temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında, Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.02.2023 tarihli ve 2022/883 Esas, 2023/132 Karar sayılı kararıyla, sanık ve müdafiinin katıldığı oturumda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h ve 143/1 maddeleri gereğince 10 yıl 6 ay hapis cezasına, iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçundan ise 5237 sayılı Kanun’un 116/4. maddesi uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezasına hükmedildiği, hükümlerin sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 22.03.2023 tarihli ve 2023/1142 Esas, 2023/1153 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu kararın sanık ve müdafii tarafından süresinde temyiz edildikten sonra, sanığın 03.08.2023 tarihinde Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla “…dosyamın onanması için feragat ediyorum, temyiz hakkımdan vazgeçiyorum.” şeklinde dilekçe sunduğu,
5271 sayılı Kanun’un 266/3. maddesinde “aynı Kanunun 150/2. madde ve fıkrası uyarınca sanık ve müdafiinin iradesinin çelişmesi halinde müdafiinin iradesine üstünlük tanınması” gerektiği hususunun somut olayda bulunmadığı, zira aynı Kanun’un 266/3. maddesinde atıf yapılan aynı Kanun’un 150/2. maddesinde “çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz”lerin belirtildiği, aynı Kanun’un 150/3. maddesinde ifade edilen “alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suç” nedeniyle zorunlu müdafi atanması durumunda ise aynı Kanun’un 266/3. maddesinin uygulanmasının söz konusu olmayacağı ve bu itibarla temyiz isteminden feragat eden sanığın iradesine üstünlük tanınmasının gerekeceği anlaşılmakla,
Sanığın 03.08.2023 tarihinde Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla “…dosyamın onanması için feragat ediyorum, temyiz hakkımdan vazgeçiyorum.” şeklindeki dilekçesi ile temyizden feragat iradesini ortaya koyduğunun anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz talebinin 5271 sayılı Kanun’un 298. maddesi uyarınca REDDİNE, esası incelenmeyen dava dosyasının, aynı Kanun’un 304/1. maddesi gereğince Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…