Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/16752 E. 2023/4410 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16752
KARAR NO : 2023/4410
KARAR TARİHİ : 14.09.2023


MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/966 E., 2022/1209 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.12.2020 tarihli ve 2020/13035 Esas sayılı iddianamesiyle; sanığın saat 03.00 sıralarında Pamukkale Üniversitesi Hastanesinin bekleme salonunda bulunan katılanın adına kayıtlı ve kullanımında olan cep telefonunu çaldığı ve bu şekilde hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143, 58, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2020/675 Esas, 2022/105 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında; hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 143/1, 62/1, 53, 58. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, karar verilmiştir.
3.Anılan mahkûmiyet hükmünün sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 09.05.2022 tarihli ve 2022/966 Esas, 2022/1209 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; sanığın suça konu telefonu satın aldığına, kendisinin şoför olması ve çoğu kez farklı şehirlerde çok sayıda farklı insanla görüşmesinden dolayı telefonu kimden aldığını hatırlamadığına, samimi beyanlarıyla Mahkemeye yardımcı olduğuna, 16.12.2020 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğuna, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine dair mahkûmiyete yeterli ve inandırıcı, şüpheden arındırılmış kesin kanıtlara ulaşılamadığına, Mahkeme aksi kaanaatte ise basit hırsızlık suçundan ceza verilmesi gerektiğine, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan hakkında tekerrür hükümlerinin uygulandığına, kararın bozulması gerektiğine, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın, 10.12.2019 tarihinde saat 03.00 sıralarında Pamukkale Üniversitesi Hastanesinin bekleme salonunda bulunan katılanın adına kayıtlı ve kullanımında olan cep telefonunu çalma eyleminin olay anına ilişkin kamera inceleme tutanağı, hakkında Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilen S. K.’nin ifadesi, 10.12.2019 tarihli ikinci el cep telefonu sözleşmesi, 16.12.2020 tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığı, Yerel Mahkemece kabûl edilmiştir.
2. Sanığın inkâr içeren savunması, Kamera İnceleme Tutanağı, 16.12.2020 tarihli bilirkişi raporu, Cep Telefonu Satım Sözleşmesi ve kimlik fotokopisi, haklarında Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilen S. K. İle A.O.’nun beyanları, dosyada mevcuttur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiş, suç tarihinin “10.12.2019” olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında “2020” olarak gösterilmiş olması eleştirilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamına, Kamera İnceleme Tutanağına, 16.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda sanık ile kamera kaydındaki şahsın alın, yüz, çene, sakal ve kafa yapısı olarak benzerlik gösterdiğinin, aynı kişi olabileceğinin değerlendirildiğinin belirtilmesine, telefon alım satım işi yapan ve hakkında Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilen S. K.’nin suça konu cep telefonunun 10.12.2019 tarihinde sanık tarafından satıldığına ilişkin ifadesi ve dosyaya sunduğu aynı tarihli cep telefonu satım sözleşmesine, yine sanığın suçlamaları kabûl etmemekle birlikte olayın olduğu yerlere gidebileceğine ve kamera kayıtlarına bir diyeceğinin olmadığına yönelik beyanlarına göre; sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin Mahkeme kabulünde hukuka aykırılık bulunmadığından sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Suça konu cep telefonunun bina niteliğindeki Tıp Fakültesi Hastanesinin zemin katında bulunan bekleme salonundan çalınması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h maddesi uyarınca hüküm kurulmasında ve Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 18.12.2020 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edilmiş olmakla ek savunması alınmaksızın 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 09.05.2022 tarihli ve 2022/966 Esas, 2022/1209 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA, dava dosyasının, aynı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.