Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/15690 E. 2023/4292 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15690
KARAR NO : 2023/4292
KARAR TARİHİ : 11.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/819 E., 2023/104 K.
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Zile Cumhuriyet Başsavcılığının 25.05.2012 tarihli ve 2012/337 Esas No.lu iddianamesiyle sanık hakkında kavgaya müdahale etmek için gelen polis ekip aracının nezarethane bölümüne zarar vermesi şeklindeki eylemi nedeniyle kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 152/1-a ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Zile Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.06.2013 tarihli ve 2012/207 Esas, 2013/246 Karar sayılı kararı ile kamu malına zarar verme suçundan sanığın 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
3. Yerel Mahkeme kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 20.11.2018 tarihli ve 2017/4773 Esas, 2018/13018 Karar sayılı kararı ile suçtan zarar görme ihtimali bulunan İçişleri Bakanlığının davadan haberdar edilip, temyiz dilekçesi sunması halinde ek tebliğname düzenlenmesi için gönderme kararı verilmiştir.
4. İçişleri Bakanlığının temyiz dilekçesi sunması üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 03.12.2019 tarihli ve 2019/7690 Esas, 2019/14183 Karar sayılı kararı ile duruşmadan usulüne uygun olarak haberdar edilmeyen İçişleri Bakanlığının davadan haberdar edilip, katılma olanağı sağlanmaması sebebiyle bozma kararı verilmiştir.
5. Bozma sonrası yerel mahkemenin 16.07.2020 tarihli ve 2019/739 Esas, 2020/346 Karar sayılı kararı ile kamu malına zarar verme suçundan sanığın 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
6. Yerel mahkeme kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.09.2022 tarihli ve 2021/15527 Esas, 2022/15454 Karar sayılı kararı ile duruşma tarihlerinin de İçişleri Bakanlığına tebliğ edilmesi gerektiği sebebiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
7. Yerel mahkemece bozmaya uyularak 21.02.2023’te karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık 27.02.2023 tarihli temyiz dilekçelerinde özetle, kamu malına zarar verme kastı bulunmadığını, suçun unsurlarının oluşmadığını, hükmolunan cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmediğini, bu sebeplerle kararın bozulması gerektiğini talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihi olan 10.05.2022’de saat 22.00 sıralarında kavga olayını ayırmak için olay yerine giden polis ekiplerince sanığın yakalanıp, ekip aracına bindirildikten sonra ekip aracının nezaret bölümünün arka kapı üzerindeki demir tellerin alt kısmında bulunan plastik döşeme kısmına zarar verdiğinin ve kurum zararını kovuşturma evresinde giderdiğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanık aşamalarda suçunu inkâr etmiştir. 10.05.2012 tarihli Görgü Tespit Tutanağı ile 11.05.2012 tarihli Olay ve Yakalama Tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. Her ne kadar sanık kamu malına zarar verme kastı bulunmadığını, suçun unsurlarının oluşmadığını, iddia etmiş ise de, dava dosyasında mevcut olan tutanakların içeriğinden sanığın polis aracının nezaret bölümüne vurmak suretiyle kasten zarar verdiği anlaşılmış olup, kamu malına zarar verme suçunun unsurları oluşmuştur. Mahkemece sanığın geçmişte işlemiş olduğu suçlar nazara alınarak cezasının ertelenmesi ya da seçenek yaptırımlara çevrilmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu bir kanaat oluşmadığından bu kurumların uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Zile Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.02.2023 tarihli ve 2022/819 Esas, 2023/104 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.