Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/1492 E. 2023/776 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1492
KARAR NO : 2023/776
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

… Cumhuriyet Başsavcılığının, 13.09.2018 tarihli ve 2018/3717 Esas, 2018/13497 Soruşturma, 2018/2698 İddianame numaralı iddianamesiyle hükümlü hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 245/1 ve aynı Kanun’un 53/1. maddesi gereği hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.02.2019 tarihli ve 2018/725 Esas, 2019/191 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 245/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 168/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 53/1. maddesi gereği hak yoksunluklarına karar verildiği, hırsızlık suçundan verilen cezanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın, itiraz ve istinaf edilmeksizin 25.03.2019 tarihinde kesinleştiğine ilişkin kesinleştirme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309/1. maddesi uyarınca, 23.11.2022 tarihli ve 2021/19455 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.01.2023 tarihli ve KYB-2022/151148 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.01.2023 tarihli ve KYB-2022/151148 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
1- Nitelikli hırsızlık suçu yönünden yapılan incelemede;
Sanık ile müştekinin birlikte askerlik yaptığı, müştekinin zaman zaman kartını şüpheliye vererek sigara aldırdığını, olay gününde müştekinin kartını yere düşürerek kaybettiği, şüphelinin ise yerde bulduğu banka kartından para çektiği ve kovuşturma aşamasında zararın giderildiği olayla ilgili olarak her ne kadar … Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2019 tarihli kararıyla şüpheli hakkında hırsızlık suçundan hapis cezası verilerek 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de;
a-5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 160. maddesinde yer alan, ”Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda şikâyetçinin kartını yere düşürerek kaybettiğini ve sanığın da şifresini bildiği kartı yerde görerek alıp, para çektiği, bu suretle atılı suçun anılan Kanun’un 160. maddesinde tanımlanan “kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, atılı hırsızlık suçundan mahkûmiyet kararı verilmesinde;
b-Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun şikâyete tâbi suçlardan olması ve uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekirken bu yönün gözetilmemesinde;
2- Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçu yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 245/5. maddesinde yer alan, “Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.” şeklindeki ve aynı Kanun’un “Etkin Pişmanlık” başlıklı 168. maddesinde yer alan, ” (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (Mülga ibare :02/07/2012-6352 S.K./84.md.) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir…(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, mağdurun 15.01.2019 tarihli oturumda zararı olan 520,00 Türk lirasının sanık tarafından yastığının altına koyulması suretiyle giderildiğini beyan etmesi sonucu, mağdurun zararının aynen geri vermek suretiyle tazmin edilmiş olduğu kabul edilerek, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığı anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 245/5. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 168. maddesi gereğince anılan suça ilişkin de etkin pişmanlık hükümleri uygulanıp verilecek cezada indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre de;
a-Sanığın beyanında suça konu kartı suç tarihinde saat 22.00 sıralarında görevli olarak koğuş bölgelerini kontrol ederken yere düşmüş vaziyette bulduğunu söylemesi, güneşin saat:19.48’de batması ve gece vaktinin 20.48’de başlaması nedeniyle hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi nedeniyle sanık hakkında hükmolunacak cezada 5237 sayılı Kanun’un 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinde,
b- 5237 sayılı Kanun’un 245/1. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun “… üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası…” öngörmesine rağmen mahkemece anılan madde uyarınca temel ceza olarak adli para cezası belirlenmeden sanığın 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesine rağmen aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 25 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca da günlüğü 20 TL’den 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Hırsızlık suçu yönünden (a) ve (b) bentleri için
Hükümlü ile mağdurun birlikte askerlik yaptığı, mağdurun zaman zaman kartını hükümlüye verip, şifresini söyleyerek sigara aldırdığı, olay günü mağdurun kartını yere düşürdüğü, hükümlünün ise mağdurun kartını yerde görüp, mağdura ait olduğunu anlayıp bu karttan para çektiği eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu ve uzlaşma kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.
B. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan istenen kanun yararına bozma istemleri ile hırsızlık suçundan 2-(a) bendi yönünden
1.Hükümlünün beyanında suça konu kartı suç tarihinde saat 22.00 sıralarında görevli olarak koğuş bölgelerini kontrol ederken yere düşmüş vaziyette bulduğunu söylemesi, güneşin saat:19.48’de batması ve gece vaktinin 20.48’de başlaması nedeniyle hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi nedeniyle hükümlü hakkında hükmolunacak cezada 5237 sayılı Kanun’un 143. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiştir.
2. 5237 sayılı Kanun’un 245/1. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun “… üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası…” öngörmesine rağmen mahkemece anılan madde uyarınca temel ceza olarak adli para cezası belirlenmeden hükümlünün 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesine rağmen 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 25 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 52. maddesi uyarınca da günlüğü 20 TL’den 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3.5237 sayılı Kanun’un 245/5. maddesinde yer alan, “Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.” şeklindeki ve 5237 sayılı Kanun’un “Etkin Pişmanlık” başlıklı 168. maddesinde yer alan, ” (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (Mülga ibare :02/07/2012-6352 S.K./84.md.) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir…(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, mağdurun 15.01.2019 tarihli oturumda zararı olan 520,00 TL’nin hükümlü tarafından yastığının altına koyulması suretiyle giderildiğini beyan etmesi sonucu mağdurun zararının aynen geri vermek suretiyle tazmin edilmiş olduğu kabul edilerek, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığı anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 245/5. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 168/1. maddesi gereğince anılan suça ilişkin de etkin pişmanlık hükümleri uygulanıp verilecek cezada indirim yapılması gerektiği gözetilmemiştir.
III. KARAR
1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği hırsızlık suçunun (a) ve (b) bentlerinde belirtilen (gerekçe kısmının A bendinde anlatılan nedenlerle) tebliğnamedeki düşünceler yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan istenen kanun yararına bozma istemleri ile hırsızlık suçundan “kabule göre de” şeklinde düzenlenen (a) bendi yönünden (gerekçe kısmının B bendinde anlatılan nedenlerle) tebliğnamedeki kanun yararına bozma istemlerinin KABULÜNE,
… Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.02.2019 tarihli ve 2018/725 Esas, 2019/191 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesinin üçüncü fıkrası gereği, hırsızlık suçu yönünden aleyhe sonuç doğurmamak üzere oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. Maddesinin (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.02.2023 tarihinde karar verildi.