YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1482
KARAR NO : 2023/1492
KARAR TARİHİ : 27.03.2023
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 26.04.2018 tarihli ve 2016/679 Esas, 2018/5197 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.01.2023 tarihli ve KD-2022/162612 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/1. maddesinin ikinci cümlesinde belirtildiği üzere, süre aranmaksızın yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuğun hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan cezaevinde olduğundan, suça sürüklenen çocuğa bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan ve hükmün açıklandığı duruşmada hazır edilmeden hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı Kanun’un 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlandığından suça sürüklenen çocuk hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin bozulmasına ilişkindir.
II. GEREKÇE
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2018 tarihli ve 2014/851 Esas, 2018/144 Karar sayılı kararında, aynı yargı çevresindeki Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2018 tarihli ve 2018/339 Esas, 2018/536 Karar sayılı kararında farklı yargı çevresindeki Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmalardan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son duruşmada hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğunun belirtildiği, UYAP’ta yer alan bilgilere göre hükmün açıklandığı duruşmanın yapıldığı 08.10.2015 tarihinde başka bir suçtan dolayı Siverek 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun duruşmaya getirilmesi ya da SEGBİS aracılığıyla bağlanılması suretiyle duruşmaya katılımının sağlanması ve bozmaya karşı diyeceklerinin sorulması gerekirken yokluğunda mahkûmiyetine karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 196. ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 326. maddelerine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2011 tarihli ve 6/94-133 sayılı kararında da belirtildiği üzere, Dairemizin 26.04.2018 olan onama karar tarihi ile 13.02.2023 olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabul edildiği tarih arasında zamanaşımının durduğu sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 26.04.2018 tarihli ve 2016/679 Esas, 2018/5197 Karar sayılı onama ilâmının KALDIRILMASINA,
3. Diyarbakır 1. Çocuk Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2015/200 E., 2015/497 K. sayılı kararının, Gerekçe başlığı altında açıklanan nedenle, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, oy birliğiyle 27.03.2023 tarihinde karar verildi.