Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/13384 E. 2023/4903 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/13384
KARAR NO : 2023/4903
KARAR TARİHİ : 27.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/489 E., 2016/87 K.

SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının, 2015/5939 iddianame numaralı ve 28.08.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın, şikâyetçi …’ın ikametinin camına taş atarak camı kırdığından bahisle mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 53. maddelerinden cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı tespit edilmiştir.
2. Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2016 tarihli ve 2015/489 Esas, 2016/87 Karar sayılı kararıyla sanığın adı geçen şikâyetçiye yönelik eyleminden 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 62. maddelerinden 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu hapis cezasının da adlî para cezasına çevrilerek sanığın sonuçta 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteminin, “Kararın usûl ve yasaya aykırı olduğuna, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine” yönelik olduğu anlaşılmıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
A) Dosya kapsamına göre sanığın, 01.07.2015 tarihinde şikâyetçi …’ın ikametinin camına taş atarak camı kırdığı, zararın giderilmediği bu şekilde atılı mala zarar verme suçunun işlendiğinin sabit olduğu, Yerel Mahkemece sanığın mala zarar verme eyleminden cezalandırılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
B) Sanığın ikrara yönelik savunması, şikâyetçinin ifadesi dosya içerisinde mevcuttur.
C) Bilgisi alınan C.D’nin 01.07.2015 tarihli ifadesi, 01.07.2015 tarihli Olay Yeri Görgü Tespit Tutanağı ile Zarar Tespit Tutanağı ve Kamera Kaydı İzleme Tutanağı dosya içerisinde bulunmaktadır.
IV. GEREKÇE
A) Kararda “Takdiren yasadaki hapis cezası tercih edilerek” yazıldıktan sonra sanığın, “4 ay hapis cezası ile cezalandırılması” yerine, “4 ay karşılığı adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinin” yazılması yazım hatası olarak kabul edilmiş; suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezası seçenek yaptırım olarak düzenlenmiş ise, temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 61/1. maddesi gereğince hapis cezası seçildikten sonra, aynı Kanun’un 50/2. maddesindeki düzenlemeye göre hapis cezasının adlî para cezasına çevrilmesinin mümkün olmaması karşısında, sanık hakkında hüküm kurulurken aynı Kanun’un 50/2. maddesi gözetilerek hapis cezasının adlî para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin anılan tüm delillerle saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın “beraat etmesi gerektiğine ilişkin temyiz nedenine” ilişkin hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Ancak;
B) 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup sanığın eylemine uyan, 5237 sayılı Kanun’un 151/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk olduğundan hükümde hukuka aykırılık tespit edilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe başlığı altında B bendinde açıklanan nedenle Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2016 tarihli ve 2015/489 Esas, 2016/87 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği Tebliğname’ye uygun olarak BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.