Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/12538 E. 2023/1988 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12538
KARAR NO : 2023/1988
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/43 E., 2014/217 K.
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 196. maddesi uyarınca savunma hakkı kısıtlandığından düzeltilerek onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği

Yargıtay 13. Ceza Dairesinin, 06.09.2016 tarihli ve 2016/6543 Esas, 2016/12120 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.03.2023 tarihli ve KD-2023/31089 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Kanun’un 308. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde belirtilen “Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.” hükmü gereğince yapılan itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308. maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz sebebi; aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın, hükmün açıklandığı 06.05.2014 tarihli son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkûmiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olup, bu nedenle savunma hakkı sınırlandırılmadan duruşma yapılmasının hukukî bir zorunluluk olarak ortaya çıkması sebebiyle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
II. GEREKÇE
1.Afyonkarahisar 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.05.2014 tarihli ve 2013/43 Esas, 2014/217 Karar sayılı kararı ile sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b. maddesi uyarınca 4 yıl hapis cezasıyla; konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan 116/1. maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla ve mala zarar verme suçundan 151/1. maddesi uyarınca 2 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 06.09.2016 tarihli ve 2016/6543 Esas, 2016/12120 Karar sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine ilişkin kararın düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.
2.İncelenen dosya kapsamından, sanığın inceleme konusu suçlardan sorgusunun 20.11.2013 tarihinde yakalama sonucu yapıldığı, sorgu sırasında sanığın duruşmadan vareste tutulmayı talep ettiğini beyan ettiği, 07.04.2014 tarihli sanığın ek savunmasının alınması amacıyla talimatla savunmasının alındığı duruşmada ise sanığa duruşmalardan bağışık tutulmak isteyip istemediğinin sorulduğu, sanığın duruşmalardan bağışık tutulmak istediğini beyan ettiği tespit edilmiştir.
3.Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sanığın 06.05.2014 tarihinde … Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezaevinde hükümlü olarak bulunduğunun tespit edildiği, Ceza İnfaz Kurumu ile yapılan yazışmada sanığın 06.05.2014 günü 00:40’da Ceza İnfaz Kurumu’na kendisinin gelerek teslim olduğu tespit edilmiştir.
4.Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; sanığın savunmaları sırasında bağışık tutulma talebini bildirdiği, 5271 sayılı Kanun’un 196. maddesi uyarınca, alt sınırı 5 yıldan az hapis cezası gerektiren suçlardan dolayı yapılan yargılamada, yargılandığı yer adli yargı sınırları dışında ve başka suçtan hükümlü bulunan ve duruşmalardan bağışık tutulmak istediğini belirten sanığın, yakalama ve talimat yoluyla alınan savunmalarında usûle aykırılık bulunmadığından, karar duruşmasına getirtilmeden hüküm kurulmasının hukuka uygun olduğu, bu sebeple Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308/3. maddesi uyarınca Yargıtay 13. Ceza Dairesinin, 06.09.2016 tarihli ve 2016/6543 Esas, 2016/12120 Karar sayılı düzeltilerek onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.