YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12507
KARAR NO : 2023/2226
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/328 E., 2016/393 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1-Eğirdir Cumhuriyet Başsavcılığının 18.09.2015 tarihli ve 2015/274 numaralı iddianamesiyle sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 58 ve 53/1. maddelerinden cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2-Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2015/328 Esas, 2016/393 Karar sayılı kararı ile sanığın, hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi, suçu işlemediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.15.06.2015 tarihinde katılanın evinin önüne siyah bir arabanın geldiği, katılanın eşini sordukları, misafir olduklarını söylemeleri üzerine tanık …’nın katılanın eşine haber vermek için …’nun yanına gittiği, daha sonra gelenlerin ise düğün yapacakları için katılan ve eşinden tencere almaya geldiklerini söylediği ve tencere alımı ile ilgili olarak konuştukları, sanığın ise lavabo ihtiyacı için içeri girdiği, konuşmalardan sonra evden ayrıldıkları, katılanın evde saklamış olduğu 7 tane cumhuriyet altını, 3 küçük altın, 1120 Euro ve 8300,00 TL paranın daha sonra katılan tarafından bulunamadığı, bu eşyaların içinde bulunan çantanın ise somyanın altında ve ağzı açık olarak bulunduğu, yapılan soruşturma sırasında Eğirdir İlçe Emniyet Müdürlüğünce olay yerinden vücut izi alındığı, alınan vücut izlerinin Isparta Emniyet Müdürlüğünün 2015/BVI-00115 nolu uzmanlık raporu ile incelendiği, incelenen bu parmak izlerinden 3.0.1-3.0.2-3.0.3-3.0.4 numaralı parmak izlerinin sanığın parmak izi ile aynı olduğunun anlaşıldığı, dosya arasında bulunan fotoğrafların duruşma sırasında tanık Hasan Hüseyin’e gösterilerek teşhis yaptırıldığında tanığın siyah kıyafetli olan genç olan kişi olarak teşhisini yaptığı ve bu fotoğrafın da sanığa ait olduğu, aynı şekilde katılanın eşi tanık …’in de fotoğraftan sanığı teşhis ettiği dikkate alındığında sanığın, katılanın evine hiç gitmediği ve hırsızlık yapmadığına ilişkin savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu Mahkemece kabul edilmiştir.
2.Sanık suçlamayı kabul etmemiş, parmak izinin nasıl çıktığını bilmediğini beyan etmiştir.
3. Parmak izi uzmanlık raporu dosya arasına alınmıştır.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2015/328 Esas, 2016/393 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz itirazının reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.