Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/11312 E. 2023/1415 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11312
KARAR NO : 2023/1415
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1) İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/745 iddianame numaralı ve 11.01.2016 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143, 116/4, 119/1-c 53. maddelerinden cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2) İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.05.2016 tarihli ve 2016/101 Esas, 2016/393 Karar sayılı kararı ile hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143, 53. maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına; aynı Kanun’un 116/4, 53. maddeleri gereğince sanığın 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin “dosyada somut delil bulunmadığından sanığın atılı suçlardan beraat etmesi gerektiğine, kurulan hükümlerde lehe olan yasa maddelerinin uygulanması gerektiğine” yönelik olduğu tespit edilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılanın ikametinin pencere camından evin içerisine gece vakti girildiği, katılanın ikametinin önünde bulunan aracının anahtarının, cüzdanının, 650,00 TL ve 15,00 Euro parasının, araç ruhsatı, ehliyeti, nüfus cüzdanının, ikametinin önündeki aracının çalındığı, aracın olaydan bir gün sonra kollukça yapılan araştırmalar sonucu bulunarak hasarlı vaziyette katılana iade edildiği, katılanın suça konu ikametinin pencere PVC doğramasından ve sinekliğinden elde edilen parmak izinden sanık …’a ulaşıldığı, sanık …’un ve atılı suçlardan beraat eden temyiz dışı sanık …’ın aşamalardaki savunmaları, katılanın ifadeleri ile tüm dosya içeriğinden eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu tespit edilerek hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından sanık …’ un cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A) Sanık …’un ve beraat eden temyiz dışı sanık …’ın aşamalardaki savunmaları, katılanın ifadeleri ile tüm dosya içeriğinden eylemlerin sanık … tarafından işlendiğinde tereddüt bulunmadığı; hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yerinde olduğu, sonuç ceza miktarı itibariyle aynı Kanun’un 50, 51 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddelerinden uygulama yapılamayacağı tespit edilmekle; konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. 5237 sayılı Kanun’un 50, 51, 62 ve 5271 sayılı Kanun’un 231 maddelerinin, uygulanmama gerekçelerinin yerinde olduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin anılan sebeplerine yönelik temyiz istemine ilişkin hukuka aykırılık saptanmamıştır.
B) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın, katılanın ikametinden çaldığı anahtarla suça konu aracı çalıştırıp çaldığının anlaşılması karşısında, eylemin 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 142/2-h maddesinden uygulama yapılması,
C) Katılanın aşamalardaki ifadeleri ve tüm dosya kapsamından suçların 28.08.2015 günü saat 01:30 ile 07:00 arasındaki zaman diliminde işlendiğinin UYAP’ tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, suç tarihinde güneşin saat 06:34 ‘te doğduğunun, dolayısıyla gecenin saat 05:34’ te sona erdiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarının gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, anılan suçlardan kurulan hükümlerde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/4 ve 143. maddelerinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla cezalara hükmolunması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe başlığı altında yer alan (B) ve (C) bentlerinde açıklanan nedenlerle, İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.05.2016 tarihli ve 2016/101 Esas, 2016/393 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu’nun 321. maddesi gereği istem gibi BOZULMASINA, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.