Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/10486 E. 2023/2045 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/10486
KARAR NO : 2023/2045
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/483 E., 2022/305 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 18.11.2014 tarihli ve 2014/2267 numaralı iddianamesiyle suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2.h, 31/2, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5 ve 7. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Çorlu Çocuk Mahkemesinin, 08.05.2015 tarihli ve 2014/1852 Esas, 2015/726 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Anılan kararın suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 07.10.2019 tarihli ve 2019/5377 Esas, 2019/13879 Karar sayılı kararı ile;
“Suç tarihinde 12-15 yaş gurubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği hususunda resmi sağlık kurum veya kuruluşundan rapor aldırılmadan yazılı şekilde sosyal inceleme raporu ile yetinilerek hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına” karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Çorlu Çocuk Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2019/483 Esas, 2022/305 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz talebi; hükmün eksik inceleme sonucu verildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Suça sürüklenen çocuğun 09.08.2014 tarihinde gündüz saatlerinde mağdurun ikamet ettiği binanın eklentisi niteliğindeki bodrum kısmına girerek bir adet bisikleti çaldığı, kamera görüntüsünden tespit edilmesi üzerine yakalandığı, ifadesinde suçlamayı kabul ederek bisikleti sattığı yeri kolluk ekibine beyan ettiği, ifadesi doğrultusunda bisikletin bulunarak mağdura teslim edildiği, böylece suça sürüklenen çocuğun müsnet suçu işlediği mahkemece kabul edilmiştir.
2- Suça sürüklenen çocuk suçunu ikrar etmiştir.
3-Suça sürüklenen çocuğun bisikleti sattığını beyan ettiğini gösterir tutanak ile bisikletin mağdura teslim edildiğine ilişkin tutanak dosya arasına alınmıştır.
4. Suça sürüklenen çocuk hakkındaki adli tıp raporu ve sosyal inceleme raporu dosyaya eklenmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
1.19.08.2014 tarihli tutanakta, suça sürüklenen çocuk tarafından şikâyetçi ve soruşturması ayrı yürütülen başka bir şikâyetçiye ait bisikletin … Kebap Evi’nde çalışan … ve … isimli şahıslara satıldığının belirtilmesi üzerine, bahse konu şahıslarda şikâyetçiye ait bisikletin bulunarak teslim edildiği, dosya kapsamından çalınan bisikletin hangi kişide bulunduğunun açıkça belirtilmediği anlaşılmakla; şikâyetçiye ait bisikleti satın alan kişinin tam olarak tespit edilerek, 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesinin uygulanabilmesi açısından, suça sürüklenen çocuğun, bisikleti satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesinin gerektiği gözetilerek, soruşturma ve kovuşturma aşamasında herhangi bir ifadesi bulunmayan bisikleti satın alan 3. kişinin zararının suça sürüklenen çocuk tarafından giderilip giderilmediğinin ya da 3. kişinin kötü niyetli olması durumunda satın alandan elde ettiği parayı soruşturma makamlarına teslim edip etmediğinin dosya kapsamından belirlenemediğinin anlaşılması karşısında; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında gerekli araştırmanın yapılması ve sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun’un 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 07.10.2019 tarihli bozma ilamından önce verilen ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilen 08.05.2015 tarihli kararda, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 1 yıl 13 ay hapis cezasının 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk lehine infaz bakımından kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma üzerine 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının, 1 yıl 13 ay hapis cezası üzerinden infazı yerine, suça sürüklenen çocuğun neticeten 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasında erteleme sınırının 3 yıl olduğu ve suç tarihinde adli sicil kaydında mahkumiyetinin bulunmadığı gözetilmeden, hükmedilen sonuç ceza miktarı 2 yıl 1 ay olduğu halde, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasının süresi esas alınarak, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle aynı Kanun’un 51/1. maddesi uygulanmayarak yazılı şekilde karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çorlu Çocuk Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2019/483 Esas, 2022/305 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.