Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2023/10471 E. 2023/2122 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/10471
KARAR NO : 2023/2122
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/752 E., 2015/643 K.

SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Rize Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.12.2014 tarihli ve 2014/2621 Esas, 2014/1613 İddianame numaralı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 152/1-a, 168/1, 53, 58. maddesi gereğince cezalandırılması ve 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.11.2015 tarihli ve 2014/752 Esas, 2015/643 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında, kamu malına zarar verme suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 152/1-a, 168/1, 62, 53, 58. maddesi uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkına tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna, cezanın haksız olduğuna, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece, hakkında konutta denetim ve gözetim altında bulundurulma yükümlülüğü belirlenerek elektronik izleme yöntemi ile takibi yapılan sanığın çalışır vaziyette kendisine teslim edilen elektronik kelepçeyi tam tarihi belli olmayan bir tarihde keserek kamu malına zarar verme suçunu işlediği kabul edilmiştir.
2. Sanık suçu ikrar etmiştir.
3. 27/11/2014 tarihli zararın ödendiğine dair dekont dosya içerisinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2014 kesinleşme tarihli, 2012/212 Esas, 2013/479 karar sayılı ilamında, sanık hakkında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 19.11.2015 tarihli ve 2014/752 Esas, 2015/643 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz sebebi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına ve yerine ”Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/212 Esas, 2013/479 Karar sayılı ilamındaki, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-e, maddeleri gereğince verilen 7 ay 15 gün hapis cezasının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve infazdan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.