YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9752
KARAR NO : 2022/20548
KARAR TARİHİ : 07.12.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında bozma öncesi TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına esas olan ilamın … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/492 Esas ve 2012/239 Karar sayılı 12/02/2015 yerine getirme tarihli TCK’nın 86/1 maddesi uyarınca verilmiş 4 ay hapis cezası olduğu, Yargıtay 17.Ceza Dairesinin 2019/2008 Esas ve 2019/12913 Karar sayılı ilamı ile “Sanığın adli sicil kaydındaki en ağır ilam olan … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/414 Esas ve 2010/173 Karar tarihli TCK’nun 142/1-b maddesi gereği hükmedilen 12/02/2015 yerine getirme tarihli 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasını içeren mahkumiyetinin tekerrür uygulamasına esas alınması gerekirken, daha az cezayı içeren … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/492 Esas ve 2012/239 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.” şeklinde hüküm kurulduğu, sanık hakkında bozma sonrası … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/414 Esas ve 2010/173 Karar tarihli TCK’nun 142/1-b maddesi gereği hükmedilen 12/02/2015 yerine getirme tarihli 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasının tekerrüre esas alındığı, ancak aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı korunarak, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek sürenin … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/492 Esas ve 2012/239 Karar sayılı ilamındaki 4 aylık hapis cezası esas alınarak belirlenmesi gerektiğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkündür. Sanık hakkında kazanılmış hakkın uygulanması bakımından CMUK’un 326/son maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken sevk maddesinin CMK’nın 307/4. maddesi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca sanık bozmaya diyecekleri sorulduğu ve hüküm kurulduğu esnada zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 07/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.