YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2375
KARAR NO : 2022/6828
KARAR TARİHİ : 06.04.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mühürleme işlemini yapan katılan ….,’nin 28/05/2013 tarihinde devir işleminin yapılması ve temyize konu edilen 17/04/2013 tarihli mühür bozma suçunun özelleştirme sürecinin tamamlanma tarihinden önce işlenmiş olması nedeniyle, tebliğnamedeki “1. No’lu” bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-13/10/2014 tarihli tensip tutanağında akli sağlığı ile ilgili rapor alınmasına karar verilen ve 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanması gerekliliği bulunan sanık hakkında, müdafii bulunmaksızın sanığın sorgusunun yapılması ve hükümlerin açıklanması suretiyle aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Yargılamanın yapıldığı esas mahkemesince sorgusu yapılmamış olan sanık alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Yargılamasının yapıldığı istinabe mahkemesince sorgusundan önce sanığa ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediğinin sorulması zorunludur. İnceleme konusu dosyada, sanığın yakalama emri üzerine Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/52 D. İş sayısı ile yapılan 16/05/2016 tarihli sorgusundan önce ifadesini yargılamanın yapıldığı esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmayıp, 5271 sayılı CMK’nın 196/2. maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusu esas alınmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3- Mühür bozma suçu yönünden, sanık hakkında tutulan 17/04/2013 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağından önce mühürleme işlemi yapılıp yapılmadığına ilişkin olarak dosya içerisinde mühürleme tutanağının bulunmadığı ve bu hususta herhangi bir araştırmanın yapılmadığının anlaşılması karşısında, öncelikle katılan kurumdan sorularak 17/04/2013 tarihinden önce söz konusu sayaca ait mühürleme tutanağı olup olmadığı araştırılıp, bulunması halinde son mühürleme tutanağının aslı veya onaylı sureti getirtilip, denetime olanak verilecek şekilde dosyaya konularak ve gerekirse bununla ilgili tutanak tanıkları dinlenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
4- Karşılıksız yararlanma suçu yönünden, dosya içerisindeki 17/04/2013 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında, aboneliğin mevcut olup borçtan dolayı kesilmiş olan elektriğin açılarak elektrik kullanıldığı ve elektriğin sayaçtan geçtiğinin belirtilmesi karşısında, karşılıksız yararlanma suçunun unsurlarının ne şekilde oluştuğu denetime olanak verecek şekilde karar yerinde tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
5- Kabule göre de ;
Sanık hakkında dosya içinde bulunan ve başka bir dosyaya ait olan 07/03/2013 tarihinde Akdeniz Üniversitesi Hastanesi tarafından düzenlenen raporda, 23/02/2012 ve 08/03/2012 tarihlerinde işlediği hırsızlık suçlarına ilişkin olarak sanık hakkında “organik mental bozukluk” tanısının mevcut olduğu ve TCK’nın 32/1. maddesi kapsamında olduğunun belirtildiği, yine mahkemenin talebi üzerine 25/05/2016 tarihinde Bursa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen raporda, sanığın 17/04/2013 tarihinde işlediği mühür bozma ve karşılıksız yararlanma suçlarına ilişkin olarak sanığın cezai sorumluluğunu etkileyecek akıl hastalığı veya zayıflığının olmadığı, ceza sorumluluğunun tam olduğunun belirtildiği; sanığın adli sicil kaydının incelemesinde ise, suç tarihi 27/07/2012 olan suça ilişkin yapılan yargılama sonucu verilen Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/800 Esas, 2014/307 Karar Sayılı kararında, Adli Tıp Kurumu’ndan alman 20/12/2013 tarihli raporda sanığın suç tarihinde üzerine atılı suçla ilgili olarak cezai ehliyetinin tam olduğu belirtilerek sanık hakkında TCK’nm 32. maddesinin uygulanmadığı; suç tarihi 08/03/2013 olan bir başka suça ilişkin yapılan yargılama sonucu verilen Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/483 Esas, 2013/536 Karar sayılı kararında ise sanık hakkında alman ve yukarıda da belirtilmiş olan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin 07/03/2013 tarihli raporu nedeniyle sanık hakkında TCK 32/1. maddesi ile uygulama yapıldığının anlaşılması karşısında; dosyada bulunan raporlar yanında belirtilen mahkeme kararlarında geçen raporların mahkemelerinden temini üzerine mevcut ve tespit edilecek raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi neticesinde sanığın 17/04/2013 tarihi itibariyle mühür bozma ve karşılıksız yararlanma suçlarına ilişkin olarak 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ilgili ihtisas kurulundan alınacak raporla tespit edilerek çelişkinin giderilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.