Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2022/16305 E. 2023/1084 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16305
KARAR NO : 2023/1084
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 06.04.2009 tarihli 2008/9074 soruşturma numaralı iddianame ile, sanıkların katılanın iradesi dışında hesabından 3.000,00 TL parayı sanık …’ın hesabına aktardıkları tespit edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 244/4 ve 53. maddelerinin uygulanması istemiyle dava açılmıştır.
2…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2009 tarihli ve 2009/242 Esas, 2009/946 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
3…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2009 tarihli ve 2009/242 Esas, 2009/946 Karar sayılı kararının katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 13.01.2016 tarihli ve 2015/11132 Esas, 2016/400 Karar sayılı kararı ile ” 1)Katılanın banka hesabından bilgisi haricinde, sanık … ‘ın kredi kartı hesabına 3.000 TL tutarında paranın aktarıldığı, işlem yapılan IP adresinin Iğdır’da ikamet eden sanık …’a ait olduğunun belirlenmesi karşısında; bilişim sisteminin işleyişi ve internet bankacılığı konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bir bilirkişi kurulundan denetime olanak verecek biçimde ayrıntılı bir rapor alınması ve IP kullanıcısı sanık … ile diğer sanıklar arasında irtibat bulunup bulunmadığının belirlenmesi bakımından; suç tarihinde, öncesinde ve sonrasında kullandığı cep telefonu hatlarının tespiti ile diğer sanıklarla görüşme yapıp yapmadığının araştırılması, sonucuna göre sanık …’ın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Sanık …’ın bilgisi dahilinde kredi kartı hesabına katılanın hesabından 3.000 TL’nin aktarıldığı, sanıkların birlikte giderek ATM’den 1.000 TL nakit çektikleri, geri kalan meblağın sanık … Mucuk tarafından kuyumcudan 2.100 TL tutarında alışveriş yapılmak suretiyle kullanıldığının sanıkların savunmaları, katılanın beyanları, banka yazıları ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,” sebepleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4.Bozma ilamına uyan … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.09.2020 tarihli ve 2016/179 Esas, 2020/297 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … (.) hakkında bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 244/4, 62, 52 ve 51. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay erteli hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
5…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.09.2020 tarihli ve 2016/179 Esas, 2020/297 Karar sayılı kararının Cumhuriyet savcısı tarafından lehe temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 06.12.2021 tarihli ve 2021/13816 Esas, 2021/22165 Karar sayılı kararı ile “Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere; TCK.nın 244/4. maddesindeki “yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde” şeklindeki düzenleme karşısında; sanıkların, katılanın banka hesabına internet bankacılığı aracılığıyla girilip mevduatında bulunan paranın sanık Abdürrahim Kaymak’ın kredi kartı hesabına transfer edilmesi, paranın bir kısmının nakit çekilmesi, kalan kısmı ile de alışveriş yapılması şeklindeki eylemlerinin, TCK.nın 142/2-e maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde, TCK.nın 244/4. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması” sebebiyle hükmün bozulmasına ve sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına karar verilmiştir.
6.Bozma ilâmına uyan … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.06.2022 tarihli ve 2022/33 Esas, 2022/474 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-e 62 ve 53. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıkların temyizi beraat kararı verilmesi gerektiğine, suçu işlemediklerine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Katılanın Yapı Kredi Bankasındaki hesabından bilgisi dışında 01.09.2008 tarihinde 3.000,00 TL paranın sanık … adına aktarıldığı, sanık …’ın sanık …’nun yanında getirdiğini beyan ettiği şahısların kredi kartı hesabına ihtiyaçları olduğunu söylemeleri üzerine kart bilgilerinin kullanılmasına rıza gösterdiğini ve iyiniyeti sebebiyle mağdur olduğunu beyan ettiği tespit edilmiştir.
2.Katılan beyanında, Yapı Kredi Bankası. şubesinde . nolu hesabındaki 3.000,00 TL’nin 01.09.2008 tarihinde …’ın .nolu hesabına havale yapılmış olduğunu, internet bankacılığında kullandığı şifreyi kimseye söylemediğini beyan etmiştir.
3.Sanık … savunmasında, … ayının ilk günü yan komşusu olan diğer sanık …’ın kendisini çağırdığını, yanına gittiğinde iki bayan bir erkeğin orada olduğunu, çok zor durumda olduklarını belirterek bir yerden para geleceğini söyleyerek hesap numarasını istediklerini, bu sebeple kredi kartı hesap numarasını verdiğini, para geldi deyince bunu çekip kişilere vermek için sanık … ile bankaya gidip ATM’den 1.000,00 TL çektiklerini, işyerinden kısıtlı izin aldığı için kartını Vedat’a verdiğini, kalan 2.000,00 TL için sanık …’ın kartla kuyumcuya giderek alışveriş yaptığını ve o altınları kendilerine verdiğini, herhangi bir para ödemelerinin olmadığını beyan etmiştir.
4.Sanık … savunmasında, … ayının ilk günü iki bayan bir erkeğin dükkana gelerek .Araştırma Hastanesinde hastalarının olduğunu, ilaç alacak parasının bulunmadığını, yardım istediklerini, bir miktar para uzatınca onu kabul etmeyip varsa hesap numarası ya da kredi kartı numarası isteyip akrabalarının para yatıracağını, saatin geçtiğinden . yetişmeyeceğini, onların vereceği numaraya para yatırılacağını söylediklerinden kendisinde olmadığı için yan komşusu …’ı çağırdını, durumu izah ettiğini, … günü hasta ve yakınlarına yardım amacıyla kart numarasını verdiklerini, bu kişilerin telefonla görüştükten yaklaşık 15-20 dakika içerisinde kendilerine telefon geldiğini ve hesaba para yattığını söylediklerini, inanmamalarına rağmen sanık … ile birlikte bankaya gittiklerinde 3.000,00 TL’nin hesapta olduğunu görüp nakit para çekim limiti nedeniyle ATM’den ancak 1.000,00 TL çekebildiklerini, bu parayı kişilere verdikten sonra kalan 2.000,00 TL için bayanlardan bir tanesinin kuyumcu sorduğunu, bu kartla euro ya da dolar alacağını, böyle ödeşeceğini söylediğinden oradaki kuyumcudan kalan 2.000,00 TL için altın aldıklarını, tamamen iyi niyetlerinin kurbanı olduklarını söylemiş ve suçlamaları reddetmiştir.
5.Hesap ekstresinde alışveriş işleminin yapıldığı görülen Kılıçoğlu Kuyumculuk müdürü, sanıkları tanımadığını, o tarihte alışveriş yapıp yapmadıklarını hatırlamadığını, kamera kayıtlarının olmadığını söylemiştir.
6.Katılanın banka hesabından söz konusu havele işlemini gerçekleştiren internet kullanıcısının IP numarasının 81.213.217.68 olduğunun ve bunun kullanıcısının da temyiz dışı sanık … olduğu ve hakkında beraat kararı verildiği tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecinde aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
Mahkemece bozmadan önce verilen 29.09.2020 tarihli kararda hükmedilen mahkûmiyetin sanıklar hakkında ayrı ayrı 1 yıl 8 ay erteli hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası olduğu, bu kararın da Cumhuriyet Savcısı tarafından sanıklar lehine temyiz edildiği, bozma sonrası açıklanan mahkûmiyet hükmünde sanıkların ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına hükmedilmesi sebebiyle 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesinde yer alan kazanılmış hak kuralının ihlâli hukuka aykırı bulunmuş, bu aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
… 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.06.2022 tarihli ve 2022/33 Esas, 2022/474 Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle 1412 sayılı Kanun’un 321. gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı Kanun’un 322. maddesi uyarınca hükme sonuç cezanın belirlendiği bölümden sonra gelmek üzere “1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakları korunarak cezalarının 1 yıl 8 ay erteli hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası üzerinden infazına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.