YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16296
KARAR NO : 2023/1547
KARAR TARİHİ : 28.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Beraat
Katılan vekilinin temyiz isteminin; sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, CMUK’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde katılan kuruma ait imtiyaz alanı içinde kömür ocağı açması şeklindeki eyleminin 765 sayılı TCK’nın 491/ilk, 61 ve 522. maddeleri ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 35. maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 7. ve 5252 sayılı Kanun’un 9. maddeleri uyarınca yapılan değerlendirmede, dava zamanaşımı bakımından, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/ilk, 61, 522. maddelerindeki suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 102/4. maddesi gereğince tayin olunan 5 yıllık dava zamanaşımının, TCK’nın 66/1-e. maddesi gereğince tayin olunan dava zamanaşımından daha lehe olduğu ve CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29.05.2009 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 2010 yılında yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 491/ilk, 61 ve 522. maddelerindeki suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 102/4. maddesi gereğince belirlenen 5 yıllık dava zamanaşımının, 13.04.2006 olan mahkûmiyet tarihi ile karar tarihi arasında gerçekleşmiş olduğu ve bu süre içinde zamanaşımını kesen başka bir işlem de yapılmamış olduğundan gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Açıklanan nedenle Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2022 tarihli ve 2022/217 Esas, 2022/216 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321/1. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.