Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2022/15284 E. 2023/652 K. 16.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15284
KARAR NO : 2023/652
KARAR TARİHİ : 16.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık ve müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 1412 sayılı Kanun’un 318/1. maddesi gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 10.10.2012 tarihli ve 2012/55513 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında hırsızlık ve başkasına ait banka veya kredi kartlarının izinsiz kullanılması suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2.b., 245/1, 43/1. maddeleri uyarınca dava açılmıştır.
2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.12.2014 tarihli ve 22012/807 Esas ve 2014/723 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, başkasına ait banka veya kredi kartlarının izinsiz kullanılması suçundan ise 5237 sayılı Kanun’un 245, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, her iki suç yönünden hak yoksunluklarına ve cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına karar verilmiştir.
3. Anılan kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03.07.2019 tarihli ve 2019/3789 Esas, 2019/12148 Karar sayılı kararı ile;
“1) Sanığın tüm aşamalarda atılı suçu kabul etmediği ve sanığın kullandığı … kartını arkadaşı …’dan aldığını beyan etmesi karşısında, öncelikle sanığın savunmasının doğruluğunu tespiti açısından beyanında adı geçen …’nun açık kimlik ve adresi tespit edildikten sonra tanık sıfatı ile dinlenerek sonucuna göre deliller bir bütün halinde değerlendirilip sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Sanığın, adliye binasında müştekinin masaya koyduğu çantasının içinden cüzdanını çalması şeklinde gerçekleşen olayda, eylemin gerçekleştiği yerin kamu kurumu niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, suç tarihi itibariyle sanığın hırsızlık eylemi için 5237 sayılı TCK’nın 142/1-a. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden aynı Kanun’un 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması,
b)Sanığın katılanın çantasından çaldığı cüzdanının içindeki katılanın çalıştığı iş yerinden yemek yeme amacıyla para yüklenerek katılana verilen … kartı ile değişik zamanlarda birden fazla alışveriş yapması şeklinde gerçekleşen olayda; söz konusu kartın 5464 sayılı Yasa’nın 2/2., 3-d, e madde ve fıkraları uyarınca banka veya kredi kartı özelliğinde bulunmadığı, bu nedenle sanığın eyleminin TCK’nın 245/1. maddesinde tanımlanan suça uymadığı gözetilerek, sanık hakkında suça konu … kartını kullanması eylemi nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, ” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine … Asliye Ceza Mahkemesinin, 20/11/2019 tarihli ve 2019/472 Esas ve 2019/917 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve başkasına ait banka veya kredi kartlarının izinsiz kullanılması suçundan ise 5271 sayılı Kanun’un 223. maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
5. Anılan kararın hırsızlık suçu yönünden sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 30/09/2021 tarihli ve 2021/15601 Esas, 2021/15601Karar sayılı kararı ile;
“Bozma sonrası sanığın savunması sırasında bildirmiş olduğu adresinden farklı olan adrese, talimat mahkemesince çıkarılan duruşma gününü bildirir davetiyenin iade dönmesi üzerine talimatın bila ikmal iade edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığa usule uygun tebligat çıkarılmaksızın, yokluğunda karar verilerek, bozma ilamı doğrultusunda tanığa yönelik beyanda bulunma imkânı da verilmemek suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 215. maddesine aykırı davranılarak, sanığın savunma hakkının kısıtlanması,” nedeniyle diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
6. Bozma üzerine … Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2021/1316 Esas. 2022/805 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın ve müdafiinin temyiz isteği; atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığına, suça konu yemek kartını eskiden çalıştığı işyerinden tanıdığı … isimli şahsın kendisine yemek yemesi için ısrarla verdiğine, atılı suça ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğuna, sanığa son söz ve ek savunmada bulunma hakkının verilmediğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkemece gerekçeli kararın delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe bölümünde kabul edildiği üzere, katılanın bir hukuk bürosunda takip memuru olarak çalıştığı, suç tarihi olan 11.09.2012 günü saat 14:00 sıralarında … Adliyesinde icra müdürlüğünde dosya incelediği sırada cüzdanının da içerisinde bulunduğu çantasını, incelediği dosyanın bulunduğu masanın hemen üzerinde bıraktığı, katılanın dosyayı incelediği ve dosyaya yoğunlaştığı bir sırada sanığın masanın üzerindeki çantadan katılana ait cüzdanı aldığı ve oradan uzaklaştığı, katılanın cüzdanının içerisinde yine katılanın beyanına göre banka kartlarının, 1.500,00 TL civarında parasının, içerisinde 140,00 TL para bulunan … pass kartının, bir kısım garanti belgeleri, telefon sim kartlarının bulunduğu, katılanın bir müddet sonra çantasını kontrol ettiğinde çantanın içerisinde cüzdanının olmadığını fark ettiği, çalındıktan sonra … kartının kullanıldığı restoranların tespit edildiği, aynı gün saat 17:34’te kartın kullanıldığı restoranın güvenlik kamerası kaydından sanığın tespit edildiği, anlaşılmıştır.
2.Sanık bozma öncesi verdiği savunmalarında, suç tarihinde adliyeye gelmiş olabileceğini, ancak hırsızlık yapmadığını, aynı gün … kartını … AVM’deki Çin restoranda kullandığını, bu kartı da 2008 yılında birlikte çalıştığı … Hukuk Bürosundan … isimli arkadaştan yemek sözü olduğu için aldığını, beyan etmiş; bozma sonrası alınan beyanında ise … ile adliyede karşılaştığını, şeker hastası olduğu ve parası da olmadığı için yemek yemek için …’dan para istediğini, …’nun da bahsi geçen yemek kartını verip karnını doyurmasını söylediğini beyan etmiştir.
3. Sanığın savunmasında ismi geçen … isimli kişi ile … Hukuk Bürosu kolluk marifetiyle araştırılmış, her hangi bir sonuç elde edilememiş, …’ya ait olduğunu belirttiği telefon numarası ile bilgiler ilgili operatörden temin edilmiş, başkasına ait olduğu ve 2013 tarihinde hattın kapatıldığı anlaşılmıştır.
4. Restorana ait kasa fişi, 19.09.2012 tarihli olay tutanağı ve CD izleme tutanağı, 24.03.2014 tarihli CD çözümlemesine ilişkin bilirkişi raporu, 18.09.2019 tarihli kolluk tutanağı dosyada mevcuttur.
5. Sanığın adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örneği dava dosyasına eklenmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Zamanaşımı Yönünden
Sanığın eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu, bu suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre belirlenen 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü zamanaşımının süresinin dolmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Mahkûmiyet Kararı Yönünden
Her ne kadar atılı suçun işlendiğine dair delil bulunmadığı belirtilmiş ise de, atılı suçun işlenmesinden kısa bir süre sonra katılana ait çalınan yemek kartı olan … kartının sanık tarafından kullanıldığı, sanığın bu kartı kullandığını kabul ettiği, kartı kendisine verdiğini iddia ettiği … isimli kişinin açık kimlik bilgilerini ve adresini bildiremediği, yine … isimli şahsa ait olarak sanık tarafından bildirilen telefon numarasının da kullanılmamakta olduğunun anlaşılması karşısında, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Lehe Hüküm Talebi Yönünden
Sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen netice ceza miktarının 3 yıl hapis cezası olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca erteleme, 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmasında, sonuç ceza miktarı itibarıyla kanunî engel bulunduğu;
Sanığın atılı suç yönünden, 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uyarınca takdirî indirim nedenlerinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek, Mahkemece “sanığın sabıkalı geçmişi, sosyal ilişkileri, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri, pişman olduğu hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmaması” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden uygulanmamasına karar verildiği, anlaşılmakla, hükümde takdirî ve lehe hükümlerin uygulanmaması yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
D. Diğer Temyiz İtirazları Yönünden
Sanığın ve müdafiinin diğer temyiz istekleri yönünden; Dairemizin bozma kararı üzerine yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2021/1316 Esas, 2022/805 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.