YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1468
KARAR NO : 2022/10308
KARAR TARİHİ : 25.05.2022
Kamu malına zarar verme suçundan sanık …’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.400,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2007 tarihli ve 2005/867 esas, 2007/231 sayılı kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 26/01/2011 tarihli ve 2009/3661 esas, 2011/365 karar sayılı ilâmı bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonunda sanığın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 516/ilk, 522, 59/2, 72 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4 ve 5. maddeleri uyarınca 1.200,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/05/2011 tarihli ve 2011/169 esas, 2011/408 sayılı kararının temyiz edilmeksizin 07/07/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın memnu haklarının iadesini talep etmesi üzerine, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2020 tarihli ve 2020/62 esas, 2020/38 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/12/2021 gün ve 19968-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/01/2022 gün ve 2021/156769 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/05/2011 tarihli ve 2011/169 esas, 2011/408 sayılı kararının temyiz edilmeksizin 07/07/2011 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen hüküm yönünden dava zamanaşımı hesaplaması yapılamayacağı gibi hükümlünün memnu haklarının iadesini talep etmesi üzerine, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, ”5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.” şeklindeki düzenleme uyarınca inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, hükümlü …’nin yüzüne karşı verilen Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2020 tarihli kararının kanun yolu bildiriminde “… tebliğinden itibaren..” ibaresinin kullanılarak yanıltıcı ifadede bulunulması sebebiyle, kararın hükümlüye tebliğ edilmesi gerektiği ancak hükümlüye tebliğ edildiğine ilişkin davetiyenin dosya arasında bulunmaması nedeniyle hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2020 tarihli kararının hükümlü …’ye tebliğ edilip usulüne uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (MANAVGAT) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 27.01.2020 tarihli ve 2020/62 E., 2020/38 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.