YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14648
KARAR NO : 2023/1043
KARAR TARİHİ : 07.03.2023
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
20.07.2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 291/1. maddesinde yedi gün olarak belirtilen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay’dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğundan, daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyada temyiz süresine ilişkin bir değişiklik yapılmadığı dikkate alındığında; 07.06.2022 tarihli kararda temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren 15 gün olduğu belirtilerek yanıltmaya neden olunmuş ise de, yüzüne karşı verilen hükmü, 1412 sayılı Kanun’un 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal ve yanıltıldığı 15 günlük süreden de sonra 12.07.2022 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından katılanlar vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1..Cumhuriyet Başsavcılığınca 14.04.2012 tarihli, 2011/11009 soruşturma ve 2012/1170 iddianame numaralı iddianameyle sanık hakkında 30.04.2011 tarihinde katılanların işyerine zarar vermesi ile katılanları yokluklarında ölümle tehdit etmesi ve 02.05.2011 tarihinde katılanlara etkili eylemde bulunması nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-c, 86/2,151, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2015 tarihli ve 2012/685 Esas, 2015/146 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında tehdit suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, mala zarar verme ve yaralama suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 62, 52/2, 52/4 ve 86/2, 62 ,52/2, 52/4 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir
3. … Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2015 tarihli ve 2012/685 Esas, 2015/146 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 08.12.2020 tarihli ve 2020/29760 Esas, 2020/14811 Karar sayılı kararı ile 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemlerinin yapılması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4…. Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2022 tarihli ve 2021/365 Esas, 2022/376 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında mala zarar verme ve yaralama suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 62, 52/2, 52/4 ve 86/2, 62 ,52/2, 52/4 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 15.11.2022 tarihli, tebliğnamede süresinden sonra temyiz talebinde bulunan katılan vekilinin temyiz talebinin reddine, sanık hakkında mala zarar verme ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin onanmasına yönelik görüş bildirilerek Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz isteminin; sanık hakkında belirlenen cezanın üst sınırdan belirlenmesi gerektiğine ve hükmedilecek vekâlet ücretinin hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki tam ücret üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2.Sanığın temyiz isteminin; üzerine atılı suçları işlemediğine, hakkında beraat kararının verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihi olan 30.04.2011 tarihinde sanık …’ın hakkındaki hüküm kesinleşen … .ve . ile birlikte katılanların işyerine giderek katılanların eşyalarına zarar verdikleri, sanığın aynı şekilde hakkındaki hüküm kesinleşen … . ve . ile birlikte 02.05.2011 suç tarihinde katılanların işyerine giderek katılanları doktor raporunda belirtildiği şekilde kasten yaraladığı kabul edilerek olayın gerçekleşme şekli ve sanığın kastının yoğunluğu, katılanların yaralanmasının boyutu da nazara alınarak mala zarar verme suçundan ve katılan sayısınca iki kez yaralama suçundan teşdiden cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
2…. Bakanlığı . Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 02.05.2011 tarihli raporu ile sonrasında Ümraniye Adli Tıp Şube Müdürlüğünce 30.12.2011 tarihinde düzenlenen ve katılanların yaralanmalarının yaşamsal tehlike yaratmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu belirtilen raporlar dava dosyasında mevcuttur.
3. Bilgi sahibi olarak dinlenen …, …, … aşamalarda alınan beyanlarında sanığın 30.04.2011 tarihinde katılanların işlettikleri … yerine zarar verdiğini, 02.05.2011 tarihinde de sanığın katılanlara etkili eylemde bulunduğunu gördüklerini beyan etmişlerdir.
4. Kolluk görevlilerince 30.04.2011 tarihinde düzenlenen olay yeri inceleme ve tespit tutanağı ile kovuşturma evresinde olayın meydana geldiği … yerinin yanında bulunan apartman kamera kaydının incelendiğine ilişkin bilirkişi raporu keza sanığa ait nüfus kayıt örneği ve güncel adlî sicil kaydının da dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
20.07.2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca 5271 sayılı Kanun’un 291/1. maddesinde yedi gün olarak belirtilen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay’dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Kanun’un 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğundan, daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyada temyiz süresine ilişkin bir değişiklik yapılmadığı dikkate alındığında; 07.06.2022 tarihli kararda temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren 15 gün olduğu belirtilerek yanıltmaya neden olunmuş ise de, yüzüne karşı verilen hükmü, 1412 sayılı Kanun’un 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal ve yanıltıldığı 15 günlük süreden de sonra 12.07.2022 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından katılanlar vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
B. Sanığın Temyiz Talebi Yönünden
1.Sanığın, katılanların ve bilgi sahibi olan …, …, …’nın aşamalarda alınan beyanları, olay yeri inceleme raporu, katılanların 02.05.2011 tarihli eylem sonrasında düzenlenen genel adli muayene raporu ve adli tıp kurumu raporuna göre katılanlar ile önceye dayalı husumeti bulunan sanığın 30.04.2011 tarihinde katılanların işlettikleri işyerinin camlarına ve eşyalarına zarar verdiği, 02.05.2011 tarihinde katılanlara etkili eylemde bulunduğuna yönelik mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
1.Katılanlar Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden
Gerekçe bölümünde yer alan (A) paragrafında açıklanan nedenle … Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2022 tarihli ve 2021/365 Esas, 2022/376 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2.Sanığın Temyiz Talebi Yönünden
Gerekçe bölümünde yer alan (B) paragrafında açıklanan nedenlerle … Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2022 tarihli ve 2021/365 Esas, 2022/376 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.